Yazara Gore Listeleme

  • Ece Erdoğuş
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    191,10 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ömer Yılmaz
    “Eeee... Bekliyorum,” dedi Evren. Yine gülümsüyordu. Bu gülümsemeyle tutsaklığını daha iyi anlıyordu artık Şehrazat. Pardösüsünü aldığı yere bıraktı. Az önce kalktığı sandalyeye yeniden oturdu. Evren de geniş ve üzeri yastıklarla dolu, rahat deri kanepenin tam ortasına yayılmıştı. “Anlat bakalım...” dedi. Şehrazat, sırf büründüğü rolden sıyrılabilmek için, zorla da olsa gülümsedi. İçine dolan ölüm korkusunu ezdirmemeliydi. “Peki, dinle o hâlde...” Kimbilir, belki her ikisinin de kaderini değiştirirdi hikâyelerin sihri, sırrı, sahihliği. Anlatacaktı Şehrazat. Yaşayabildiği kadar. Kelimeleri kadar. Nefesi kadar. Nereye kadar gidebilirse, nereye kadar varabilirse, o kadar anlatacaktı... Son sözlerini söyleyene değin direnecekti. Binbir Gece Masalları’nın Şehrazat’ını duymayan yoktur... Onu tasvir eden resimlere baktığınızda tüller içinde, allanıp pullanmış, yumuşacık yastıkların üzerine yan devrilmiş, keyfi yerinde bir kadın görürsünüz çoğunlukla. Peki, gerçek öyküsü bu mudur? Esasında, her gün bakire bir kızla evlenip sabahına kafasını vurduran Pers şahını birbirinden heyecanlı öyküleriyle meşgul ederek canını kurtarmaya çalışan bir kadındır Şehrazat. Kendi gibi olanlara reva görülmüş makûs talihi bir kez olsun alt etmeye çalışan, silah yerine sözcüklerini kuşanmış cabbar bir savaşçı. Ece Erdoğuş Levi, bu romanla Şehrazat’tan devraldığı mirası sayfalara taşıyıp her gün dövülen, istismar edilen, ırzına geçilen ve katledilen kadınların öykülerini anlatıyor. Ölümün soğuk özlerinin içine bakarak, benzeri hikâyelerin bir daha hiç yaşanmaması umuduyla...
  • Ece Erdoğuş
    metin
    1 Ayrım
    254,89 KB
    Eser Türü: Kitap
    O çatıya çıktım, çünkü ölmek istiyordum… Oraya çıktım, çünkü hayatın anlamsızlığı karşısında yapılabilecek en anlamlı hareket onu imha etmekti. Tek bir adımım yeterdi... Boşluğa atılacak tek bir adım. Küçücük bir çocuk adımı bile bu işi bitiriverirdi. Hiçbir zaman bir babadan olmamış, bir anneden doğmamış, hiç nefes almamış ve hatta hiç büyümemiş olmama bile yeterdi. Havaya atılacak tek bir adım… Yerle biraz geç buluşacak. Belki üç dört saniye kadar sürecek… Ama yere varacak. İçinden herhangi bir düşünce geçebilecek bir aklım kalmayacak. Dünya ölecek, bildiğim her şey ölecekti. “Neyse”lere fit olup hayata devam etmeyi kabullenmeyen bir genç adam… Dibine kadar “gerçek” değilse hiçbir hisse kapı aralamayan bir kahraman…