Yazara Gore Listeleme

  • Ingeborg Bachmann
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    17 Ayrım
    554,79 MB
    Eser Türü: Kitap
    Viyanalı tanınmış psikiyatr Leopold Jordan eşi Franza’yı ruhsal ve bedensel anlamda örselemiştir. Peki Franza hangi nedenlerle böylesine örselenmiştir ve onu gerçekte tahribata uğratan şey nedir?   lngeborg Bachmann’ın ‘’Ölüm Türleri’’ başlığı altında kurguladığı roman dizisinde Malina ve Fanny Goldmann İçin Ağıt ile birlikte -bu dizide tamamlayabildiği tek kitabı Malina’dır- yer alan Franza’nın Kitabı Almancada ilk kez 1979’da Franza Vakası adıyla yayımlanmıştır. Temelde 60’lı yılların ortalarında yaşanan gizli toplumsal yıkıcılığa ilişkin deneyimleri ele alan romandaki olaylar genç bir jeolog olan, Franza’nın erkek kardeşi Martin’in bakış açısıyla anlatılır. Genç jeolog, kız kardeşinin “bir hastalık boyunca yaptığı yolculuğun” çağın hastalığının içinden geçtiğini kavramayı öğrenmeye başlar.   Bachmann Dil’e başvurma geleneğini sürdürdüğü Franza’nın Kitabı ile; toplumda yuvalanan, buna karşın hiçbir hukuk sisteminin cezalandırmadığı toplumsal erk ve ahlaki suç olgularını acımasızca aktaran ve “ölümcül sonuçları olan” bir öykü kaleme alırken, ödünsüz bir hesaplaşmaya girişiyor.   Savaş sonrası Almanca kadın yazınının öncü ismi Ingeborg Bachmann’a göre: Toplum en büyük cinayet mahallidir.   Mısır’da acı çekerken, esrar içerken, ölme sürecine ilişkin, beyaz (bilim) insan(ın)ın hatta genel olarak bir Avrupalı’nın rasyonel tabiatından dehşet verici bir kehanetle vazgeçişi esnasında yaşadığı deneyimler ve cehennemler: onun bu denli radikal konuştuğuna hiç tanıklık etmemiştik. (...) Ölmek “eksitus” olarak; hastalık sonucu ortaya çıkan koma ve ölüm olarak değil, aksine yanlış başlayan ve yanlış süregelen bir varoluşun sonucu olarak betimlenir. Joachim Kaiser
  • Ingeborg Bachmann
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    19 Ayrım
    326,70 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Yelda
    “Yeni bir dil olmadan yeni bir dünya yaratılamaz.” FRANKFURT DERSLERİ’nde, okurunu “yeni bir kavrayışa, yeni bir duyumsamaya, yeni bir bilince ulaşma” yönünde eğitecek geleceğin şiir sanatını hayal ederken “şiirin tadını bilgi keskinleştirmeli, özlem buruklaştırmalıdır ki o bilgi insanların uykusuna dokunabilsin” diyordu Bachmann. Yazarın öne sürdüğü bu prensibi bütünüyle içselleştirmiş, ilk baskısı 1961’de yapılan OTUZUNCU YAŞ kitabı “Bachmann”ın lirik şiirindeki eşsiz kuvveti düzyazıda da aynı irtifaya taşıyabileceğini kanıtlıyor. Daima meselenin özüne inerek, kişileri ve olayları geleneksel hikâye anlatımının durduğu sınırın ötesine dek takip eden, imgelerin ve mitlerin dili aracılığıyla insana, aşka, umutsuzluğa dair her şeyi söyleyebilme yetisine ulaşan bu benzersiz yedi öykünün ayırt edici niteliği taşıdığı “enerji”; karakterlerinin ortak noktası da hepsinin “yaşam” denilen korkunç yaralanmadan ötürü ıstırap duymaları. Otuzuncu Yaş var olan dünyanın ve düzenin ötesine ulaşan, “ütopya burcunda” yazılmış yedi öykünün bölünmez bir bütün oluşturduğu, bağımsız bir eser. Şairin nasıl bir empati, duyarlık ve dil enerjisiyle kişinin oluş halini, gelişimini betimlediğine ve genç “kahramanının” geçmiş ile gelecek, bellek ile imgelem arasında şekillenmesini nasıl sağladığına tanıklık etmek parmak ısırtan cinsten. Bu düzyazı, deneyimden ve hayal gücünden, psikolojiden ve şiirden mürekkep, zarif, sıkı bir dokuya sahip. Die Zeit Bachmann hepsi de duyumsallığı çıkış noktası alan ve ayrıksı patikasızlığı hedefleyen sadece yedi öyküden oluşan demeti bir kurdeleyle, bir ciltle düğümledi: ve birdenbire çağdaş novella adının pençesinden kurtulup yeniden kısa öykü niteliğine kavuştu.; Joachim Kaiser Otuzuna basmış biri için genç denilir hâlâ. Ama böyle biri, kendisinde herhangi bir değişiklik algılamamasına karşın, bu konuda kararsızlığa düşer; kendini gençmiş gibi göstermenin bundan böyle uygun düşmeyeceğini hisseder. (Kitaptan)
  • Ingeborg Bachmann
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    31,28 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Muhammed Kayaokay
    Ingeborg Bachmann'ın 1953 yılında yayımlanmış ilk şiir kitabı. Daha katı günler yolda,yakın Dönekliğe ayarlanmış zamanlar Görünür gitgide çevren çizgisinde. Çekip bağlarsın yakında ayakkabılarını, Köpekleri avlularına geri kovarsın Balıkların içi Çoktan buza kesmiştir.Çünki yelde. Yoksulca yanar ışığı kandillerin Sisi tarar bakışların. Dönekliğe ayarlanmış zamanlar Görünür gitgide çevren çizgisinde
  • Ingeborg Bachmann
    insan sesi mp3 - Türkçe
    6 Ayrım
    169 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ruhsar Özmen
    Dil nedir? Yeni bir yazın dili nasıl kurulur? Yazın ütopyası ne demektir? Ahlak nedir? Ahlak ile yazının bağıntıları nelerdir? Yazan ben kimdir? Tarih boyunca hangi değişimlere uğramıştır? Çağdaş yazında yazarın konumu nedir? Bakir beyaz sayfa neden gelecekte yazılacak olan metinleri de içerir? Çağdaş yazında isimler nasıl kullanılır? Neden isimler yokolma tehlikesiyle karşı karşıyadır? - Bu sorulara yanıt vermek yerine onları irdelemeyi seçen I. Bachmann'ın 1959/60 ders yılında Frankfurt Üniversitesi'nde misafir doçent olarak verdiği derslerin bazı soruları bunlar...
  • Ingeborg Bachmann
    insan sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    339 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Erol Şimşek
    "Ben ve Biz. Bazen daha fazla Biz i kastetmiyor muyum? Biz kadınlar, Biz erkekler, Biz insanlar, Biz lanetlenmişler, Biz gemiciler, Biz körler, Biz kör gemiciler, Biz bilenler. Gözyaşlarımızla, büyüklenmelerimiz, isteklerimiz, umutlarımız ve umutsuzluklarımızla Bizler. Bölünmez Bizler, her birimizle bölünmüş, ama yine de Biz. aslında demek istediğim Biz, ölüme doğru yürüyen Biz, ölülerin eşliğinde Biz, Biz yığılıp kalanlar, Biz boşuna çabalayanlar. Pek çok anda Biz varız. Artık tek başına düşünmediğim düşüncelerde Biz, yalnızca benim için dökülmeyen gözyaşlarında Biz." Ingeborg Bachmann, toplu şiirlerinden sonra şimdi de bütün öyküleriyle Türkçede. Yazarın gençlik döneminden olgunluk çağına dek tüm öykülerini bir araya toplayan Otuzuncu Yaş Bütün Öyküler, Bachmann ın "eski" ve "yeni" okurları için olmazsa olmaz bir kitap. "Yeni bir dil olmadan yeni bir dünya yaratılamaz" savıyla dilin sınırlarını zorlayan bir yazarın gözünden dünyaya bakmak için iyi bir fırsat.