Yazara Gore Listeleme

  • Orhan Pamuk
    insan sesi mp3 - Türkçe
    24 Ayrım
    431,47 MB
    Eser Türü: Tiyatro
    Orhan Pamuk'un en renkli ve en iyimser romanım dediği Benim Adım Kırmızı 1591 yılında İstanbul'da karlı dokuz kış gününde geçiyor. İki küçük oğlu birbirleriyle sürekli çatışan güzel Şeküre, dört yıldır savaştan dönmeyen kocasının yerine kendine yeni bir koca, sevgili aramaya başlayınca, o sırada babasının tek tek eve çağırdığı saray nakkaşlarını saklandığı yerden seyreder. Eve gelen usta nakkaşlar, babasının denetimi altında Osmanlı Padişahı'nın gizlice yaptırdığı bir kitap için Frenk etkisi taşıyan tehlikeli resimler yapmaktadırlar. Aralarından biri öldürünce, Şeküre'ye aşık, teyzesinin oğlu Kara devreye girer. İstanbul'da bir vaizin etrafında toplanmış, tekkelere, karşı bir çevrenin baskıları, pahalılık ve korku hüküm sürerken, geceleri bir kahvede toplanan nakkaşlar ve hattatlar sivri dilli bir meddahın anlattığı hikayelerle, eğlenirler. Herkesin kendi sesiyle konuştuğu, ölülerin, eşyaların dillendiği, ölüm, sanat, aşk, evlilik ve mutluluk üzerine bu kitap, aynı zamanda eski resim sanatının unutulmuş güzelliklerine bir ağıt.
  • Orhan Pamuk
    insan sesi mp3 - Türkçe
    53 Ayrım
    1582,55 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Esengül Girgin-Bozkurt
    Öteki Renkler, Orhan Pamuk’un “Pencereden Bakmak” adlı hikâyesiyle, 1980’lerin sonundan 1990’ların sonuna dek yurtiçi ve yurtdışında çeşitli dergilere yazdığı yazılardan, yaptığı söyleşilerden, günlük parçalarından, yerli ve yabancı birçok yazar üstüne yazdıklarından ve politik makalelerinden oluşan zengin bir seçki. Yazarın romanlarını sevenler için onu daha yakından tanıma, yazara yabancı olanlar içinse Pamuk’un dünyasına iyi bir giriş sayılabilecek Öteki Renkler, yıllar boyunca tekrar tekrar dönülüp okunacak bir kitap. Pamuk kişisel ve edebi dünyasını okurlarına içtenlikle açıyor... Öteki Renkler Orhan Pamuk’un çocukluk anılarından mutluluk saatlerine, romanlarını nasıl yazdığından gezi notlarına, sevdiği yazarlar ve kitaplar hakkındaki eleştirilerinden kişisel itiraflarına, şikâyetlerine, siyasi öfkelerine, kültür ve gündelik hayat konusundaki heyecanlarına uzanıyor ve yazarın yalnız romanda değil, düzyazıda da ne kadar usta olduğunu kanıtlıyor. Kaleme aldığı makalelerden, tuttuğu defterlerden, verdiği röportajlardan yapılan bu titiz seçmede, Pamuk kızı Rüya ile olan arkadaşlığını, sigarayı bırakışını, gençlik bunalımlarını, günlük hayatını, sinema zevkini, Boğaz yangınlarını, bildiği İstanbul’u, yalnızlık ve mutlulukla ilgili takıntılarını, toplumun ve kendisinin korkularını ve paranoyalarını anlatıyor. Yazar kitabında ayrıca Dostoyevski’den Tanpınar’a, Kemal Tahir’den Oğuz Atay’a pek çok yazarı ve kitaplarını tartışıyor; roman kuramı, Doğu ve Batı, milliyetçilik ve Avrupa üzerine düşüncelerini açıyor. Nişantaşı’nda geçen ve bir çocuğun gözünden anlatılan “Pencereden Bakmak” adlı uzun hikâye ile birlikte bu kitap, Orhan Pamuk’un Nobel Ödülü’ne uzanan başarılı yolculuğunda renkli dünyasına ışık tutuyor.
  • Orhan Pamuk
    insan sesi mp3 - Türkçe
    15 Ayrım
    178,91 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Figen Şahin
    Orhan Pamuk Hatıraların Masumiyeti'nde, Kemal ile Füsun'un aşk hikâyesine Masumiyet Müzesi romanındaki bir kahramanın, Ayla'nın gözünden yeniden bakıyor. Pamuk'un Ayla'nın hikayesi için yazdığı kelimelere müze, İstanbul ve Pamuk hakkında belgesel bir film çeken Grant Gee'nin sihirli kamerası eşlik ediyor. Hatıraların Masumiyeti aşk, İstanbul ve hatırlamak üzerine bir film kitabı...
  • Orhan Pamuk
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    7,60 MB
    Eser Türü: Kitap
    Orhan Pamuk’un üzerinde 5 yıldır çalıştığı “Veba Geceleri”, 1901 yılında 3. Veba Pandemisi döneminde Osmanlı’nın 29. Vilayeti Minger adasında geçiyor. Hem sürükleyici bir siyaset ve aşk romanı hem de Pamuk’un salgın, karantina, devlet ve birey konularını bir masal havasıyla tartıştığı bu tarihi roman, konusuyla yaşadığımız günlere de ışık düşürüyor. 1901 baharında Osmanlı İmparatorluğu’nun 29. vilayeti Minger Adası’nda veba salgını baş gösterince Sultan Abdülhamit önce Sağlık Başmüfettişi kimyager Bonkowski Paşa’yı, onun arkasından da genç ve başarılı Doktor Nuri’yi salgını durdurması için adaya gönderir. Padişah kısa bir süre önce genç doktoru, sarayda hapis hayatı yaşattığı ağabeyi önceki padişah V. Murat’ın kızı Pakize Sultan ile evlendirmiştir ve Pakize Sultan da bu yolculukta kocasına eşlik etmektedir. Adada ise genç ve milliyetçi Osmanlı subayı Kolağası Kâmil, onun âşık olduğu adalı Zeynep ve her şeye yetişmeye çalışan Vali Sami Paşa ile güzel sevgilisi Marika vardır. Karantina yasaklarına itaat edilmesi için çaba harcayan bu insanların vebayla, adadaki geleneklerle ve sonunda birbirleriyle ve ölüm tehditleriyle savaşının ve yaşadıkları aşkların hikâyesidir “Veba Geceleri”. “Pamuk yaşayan en büyük yazar.” -LE POINT, FRANSA
  • ORHAN PAMUK
    insan sesi mp3 - Türkçe
    78 Ayrım
    2264,46 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: PERİHAN SERHADLI
  • Orhan Pamuk
    insan sesi mp3 - İngilizce
    61 Ayrım
    2229,70 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nilüfer Duna
    Dread, yearning, identity, intrigue, the lethal chemistry between secular doubt and Islamic fanaticism–these are the elements that Orhan Pamuk anneals in this masterful, disquieting novel. An exiled poet named Ka returns to Turkey and travels to the forlorn city of Kars. His ostensible purpose is to report on a wave of suicides among religious girls forbidden to wear their head-scarves. But Ka is also drawn by his memories of the radiant Ipek, now recently divorced. Amid blanketing snowfall and universal suspicion, Ka finds himself pursued by figures ranging from Ipek’s ex-husband to a charismatic terrorist. A lost gift returns with ecstatic suddenness. A theatrical evening climaxes in a massacre. And finding god may be the prelude to losing everything else. Touching, slyly comic, and humming with cerebral suspense, Snow is of immense relevance to our present moment
  • Orhan Pamuk
    insan sesi mp3 - Türkçe
    20 Ayrım
    615,84 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: BERKANT AKBULAK
    17. yüzyılda Türk korsanlarınca tutsak edilen bir Venedikli, İstanbul'a getirilir. Astronomiden, fizikten ve resimden anladığına inanan bu köle, aynı ilgileri paylaşan bir Türk tarafından satın alınır. Garip bir benzerlik vardır bu iki insan arasında. Köle sahibi, kölesinden, Venedik'i ve Batı bilimini öğrenmek ister. Bu iki kişi, efendi ile köle, birbirlerini tanımak, anlamak ve anlatmak için, Haliç'e bakan karanlık ve boş bir evde, aynı masanın iki ucuna oturur, konuşurlar. Hikâyeleri ve serüvenleri, onları veba salgınının kol gezdiği İstanbul sokaklarına, Çocuk Sultan'ın düşsel bahçelerine ve hayvanlarına, inanılmaz bir silahın yapımına, "Ben neden benim?" sorusuna götürecektir. Hikâyelerin günden geceye doğru ilerlemesiyle, gölgeler yavaş yavaş yer değiştirir. Orhan Pamuk Beyaz Kale'de, Doğu ile Batı arasındaki benzerliklere ve farklılıklara bakarken, milli ve bireysel kimliklerimizin gerisinde yatan yapaylığı ortaya çıkartarak, iki kültürün ortak paydasını vurguluyor. Okur İstanbul manzarası eşliğinde izlediği bu yarı gerçek yarı hayal hikâyede, kendi varoluşunun özünü aramaya davet ediliyor.
  • Orhan Pamuk
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    309,37 KB
    Eser Türü: Kitap
    Herkes için Orhan Pamuk "Bu kitapta, şimdiye kadar yazdığım sayfalardan, en kolay anlaşılabilir ve en güçlü olanları seçmeye çalıştım." Çocukluk ve okul hikâyeleri ve tarihten sayfalar Orhan Pamuk, diğer kitaplarından bu parçaları kitaba alırken metinlere dokundu, eski yazılarını değiştirdi, cümleler, paragraflar ekledi, başlıklar koydu. Pamuk'un kırk yıllık yazarlık hayatının en güzel sayfalarından yapılan bu seçme hem onun yeni ve genç okurlarının, hem de yazarın eski takipçilerinin ilgisini çekecek. "Kitabın kalbinde, hakkında hayaller kurmaktan hoşlandığım iki konu var: Tarihin esrarlı yüzü ve çocukluk ve öğrencilik yıllarının hatıraları. Romanlarımda ve düzyazılarımda bu iki kaynağa hep geri döndüm. Her seferinde de iki konunun kafamda iç içe geçtiğini hissettim. Yani: Tarihin çocuksu yanı ile çocukluğun tarihsel yanı." Hiç yayımlanmamış bir hikâye Ben Bir Ağacım'da Pamuk, Osmanlı zamanının bir celladını, bir padişahın kıskançlığını anlatıyor, bir ağacı, bir resmi konuşturuyor ve kendi çocukluk, gençlik ve okul hatıralarını hikâye ediyor. Pamuk'un yeni romanı Kafamda Bir Tuhaflık'ın kahramanı Mevlut Karataş'ın ortaokul yıllarının hikâyesiyle...
  • Orhan Pamuk
    metin - Türkçe
    4 Ayrım
    4,99 MB
    Eser Türü: Kitap
    Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Orhan Pamuk’un 1990 yılında yayınlanmış kitabı birçok dile çevrilmiş ve yazarın uluslararası boyuttaki ününü arttırmıştır. Bir İngiliz edebiyat eleştirmeninin kitap hakkında son derece ilginç bir yorumu olmuştur. Eleştirmen, böyle sıkıcı bir kitabın ancak Fransızlar tarafından sevilebileceğini ve İsveçlilerin de yazara o meşhur Nobel Ödülü’nü vereceğini dile getirmiştir. İngiliz eleştirmenin bu kehaneti doğrulanmıştır ve kitabı gerçekten de Fransızlar sevmiştir ve daha sonra yazar, Nobel Ödülü kazanmıştır. Romanın ana karakteri Galip, İstanbul’da yaşayan ve kimliğinden memnun olmayan bir avukattır. Bir gün karısı Rüya’nın küçük bir not bırakarak onu terk ettiğini öğrenir. Galip, eşini bulmak amacıyla sıradışı bir eyleme kalkışır. Galip; eşi Rüya’nın, bir gazetede köşe yazarlığı yapan kardeşi Celal’e kaçtığını düşünür. Bu sıralarda Celal’in de kayıp olduğunu öğrenir. Galip, kardeşi ve eşinin izini bulmak için Celal gibi yaşamaya başlar, Celal’in kimliğini ele geçirir. Bunu yaparak Celal gibi düşünebileceğini ve dolayısıyla kardeşi ve eşinin nerede olduğunu bulabileceğine inanmaya başlar. Roman, bireyin kimlik sorununu ele almasının yanında batı ve doğu arasında kalan İstanbul’un ve doğal olarak Türkiye’nin de kimlik sorununa değinmektedir.
  • Orhan Pamuk
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    30,54 MB
    Eser Türü: Kitap
    Hiç görmediğiniz bir İstanbul! Orhan Pamuk'un arşivlerden seçtiği eski fotoğraf ve resimlerle... Ara Güler'den Cartier-Bresson'a, İstanbul'un eski fotoğrafçılarından eski gazete koleksiyonlarına, bu kitapta çoğumuzun hiç görmediği resimlerle bambaşka bir İstanbul var. İstanbul - Hatıralar ve Şehir'de anlattığı konuları, duyguları ek 230 fotoğraf ve resimle işliyor, büyütüyor ve yeni bir anlamla ortaya çıkarıyor. Elinizdeki, artık metne değil resme dayanan, açıp her köşesinden bakılıp okunacak bir kitap. Ara Güler'den Cartier-Bresson'a, İstanbul'un eski fotoğrafçılarından eski gazete koleksiyonlarına, bu kitapta çoğumuzun hiç görmediği resimlerle bambaşka bir İstanbul var. "Şehrin manzaralarına bakmak, sokaklarda yürüyerek, gemiyle gezinerek, İstanbul'un verdiği duyguları görüntülerle birleştirmektir, ama gezinerek şehrin manzaralarını seyretmek bu değildir yalnızca, bir de içinde bulunduğunuz ruh halini şehrin size verdiği görüntülerle birleştirebilmektir. Bunu hünerle ve içtenlikle yapmak, insanın hafızasında şehrin görüntülerini en derin ve içten duygularla, acıyla, kederle, hüzünle ve zaman zaman mutluluk, yaşama sevinci ve iyimserlikle birleştirmektir."

Sayfalar