Eserlere Göre Listeleme

Toplam 1409 sonuçtan 1001 - 1010 arası görüntüleniyor.
  • Anonim
    insan sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    75,52 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: semiha özdemir
    Dünyanın belki de en fazla tartışılan, kurcalanan ve okunan beş mektubudur bu kitaptakiler. Acaba bu mektuplar sahici mi? Bunları gerçekten Portekizli bir rahibe mi yazmış? Sevgilisi kimmiş; mektupları Fransızca'ya kim çevirmiş? Yaklaşık dört yüzyıl boyunca "Portekiz Mektupları" yukarıdaki kışkırtıcı soruların ördüğü bir ilgi halesiyle çevrelendi; edebiyat araştırmacıları, din adamları, tarihçiler ve hatta felsefeciler, bu arada hiç kuşkusuz okuyucular, aslında çok sıradan görünen bir kurguya dayalı bu kitabı merakla ele aldılar. Ama "Portekiz Mektupları"nın klasikleşen ilgi çekiciliği sadece bu kuşkulardan kaynaklanmıyor; nitekim günümüzde "kitabın esrarı" çözülmüş sayılabilir. Gene de kitap, kadın-erkek ilişkilerinin tarihi boyunca taşınan başka "esrar"ları konu edindiği ya da ortaya döktüğü için hala ilginçtir. Bizler, bu çağın kadın ve erkekleri de, sıradan ama bir o kadar da eski ve karmaşık bu labirentlerde dolaşmayı sürdürüyoruz.
  • PHILIP ROTH
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    769,80 KB
    Eser Türü: Kitap
    Philip Roth, erkekliğin kitabını yeniden yazdı. Histerik, kurnaz, hesaplı, korku ve beklentilerle dolu ama çok da kıvrak, cazibeli, hatta cilveli bir kitap bu; neredeyse "anlatılmayan ama yaşanan erkeklik"in kitabı. Sıkça söylendiği gibi insan dişisi, kadın olarak doğmuyor, bir kadın olarak inşa ediliyor. Ama erkek olmak için de yoğun bir inşaat faaliyeti gerekiyor; üstelik malzemeden çalma şansı çok daha kısıtlı. En azından kahramanımız Portnoy için; ki bu dünyada her erkeğin başına gelen en büyük talihsizlik onun da başına gelmiştir: Bir kadın tarafından doğurulmak ve yetiştirilmek. Fakat talihsizlikler bununla bitmez; bir de baba ve çekirdek aile cehennemi vardır. Üstelik Portnoy, Yahudi'dir; hiçbir yerde kendini yurdunda hissetmeyip hep başka diyarların düşünü kuran bir azınlık mensubudur. Ve her erkek gibi başındaki asıl bela, sonu gelmez istekleriyle ona dünyayı dar eden "koca kafalı canavar"dır. Bir türlü yatıştıramadığı canavarıyla annesinin demir pençesi arasında sıkışıp kalan Portnoy, bu uzun feryadıyla çağdaş edebiyat tarihinin en kıvrak, en keyifli, en edepsiz monologlarından birini yaratıyor. Bir erkeğin cinsel gelişimini yer yer gerçekten çok komik ve sevimli, yer yer irkiltici olabilen serüvenlerinde izlerken, bir yandan da orta sınıf aile kültürünün dehşetini hissediyor, "büyüme" denen sürecin aslında nasıl azap dolu olduğunu hatırlıyoruz. Çağdaş Amerikan edebiyatının ustalarından Philip Roth, bu romanında argo ile ironiyi, fars ile trajediyi, kahkaha ile hüznü eşsiz bir kıvraklıkla harmanlıyor. Herkesin kendi çocukluğundan ve annesinden bir şeyler bulacağı; herkesin kendi içindeki ötekiyle, kendi içindeki azınlıkla karşılaşacağı; kendi canavarını hatırlayacağı bir roman bu… çok komik, yakası açılmadık ve sevimli… Times Literary Supplement'a göre yüzyılın en iyi yüz romanından biri olan bu samimi itirafnameyi yüzünüz kızararak ve kahkalarla gülerek okuyacaksınız.
  • Philip Roth
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    21 Ayrım
    430,02 MB
    Eser Türü: Kitap
    Philip Roth, erkekliğin kitabını yeniden yazdı. Histerik, kurnaz, hesaplı, korku ve beklentilerle dolu ama çok da kıvrak, cazibeli, hatta cilveli bir kitap bu; neredeyse "anlatılmayan ama yaşanan erkeklik"in kitabı. Sıkça söylendiği gibi insan dişisi, kadın olarak doğmuyor, bir kadın olarak inşa ediliyor. Ama erkek olmak için de yoğun bir inşaat faaliyeti gerekiyor; üstelik malzemeden çalma şansı çok daha kısıtlı. En azından kahramanımız Portnoy için; ki bu dünyada her erkeğin başına gelen en büyük talihsizlik onun da başına gelmiştir: Bir kadın tarafından doğurulmak ve yetiştirilmek. Fakat talihsizlikler bununla bitmez; bir de baba ve çekirdek aile cehennemi vardır. Üstelik Portnoy, Yahudi'dir; hiçbir yerde kendini yurdunda hissetmeyip hep başka diyarların düşünü kuran bir azınlık mensubudur. Ve her erkek gibi başındaki asıl bela, sonu gelmez istekleriyle ona dünyayı dar eden "koca kafalı canavar"dır. Bir türlü yatıştıramadığı canavarıyla annesinin demir pençesi arasında sıkışıp kalan Portnoy, bu uzun feryadıyla çağdaş edebiyat tarihinin en kıvrak, en keyifli, en edepsiz monologlarından birini yaratıyor. Bir erkeğin cinsel gelişimini yer yer gerçekten çok komik ve sevimli, yer yer irkiltici olabilen serüvenlerinde izlerken, bir yandan da orta sınıf aile kültürünün dehşetini hissediyor, "büyüme" denen sürecin aslında nasıl azap dolu olduğunu hatırlıyoruz. Çağdaş Amerikan edebiyatının ustalarından Philip Roth, bu romanında argo ile ironiyi, fars ile trajediyi, kahkaha ile hüznü eşsiz bir kıvraklıkla harmanlıyor. Herkesin kendi çocukluğundan ve annesinden bir şeyler bulacağı; herkesin kendi içindeki ötekiyle, kendi içindeki azınlıkla karşılaşacağı; kendi canavarını hatırlayacağı bir roman bu… çok komik, yakası açılmadık ve sevimli… Times Literary Supplement'a göre yüzyılın en iyi yüz romanından biri olan bu samimi itirafnameyi yüzünüz kızararak ve kahkalarla gülerek okuyacaksınız.
  • Paulo Coelho
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    255,50 KB
    Eser Türü: Kitap
    Gizemli bir kadının öyküsü Onu yakından tanıyan, belki de hiç tanımayan dostlarının ağzından Kim olduğumuzdan emin olmasak da, kendimize karşı her zaman içten olma cesaretini nasıl ediniriz? Paulo Coelho, yeni romanı Portobello Cadısı’nda bu sorunun yanıtını arıyor. Portobello Cadısı, Athena adlı gizemli bir kadının öyküsünü, onu çok iyi tanıyan -ya da hiç tanımayan- yakınlarının ağzından anlatıyor. İnsanlar bir gerçeklik yaratıyorlar, sonra da kendi yarattıkları gerçekliğin kurbanı oluyorlar. Athena işte buna başkaldırdı ve bunun için büyük bir bedel ödedi... Heron Ryan, gazeteci Athena, duygularımı biraz olsun göz önüne almadan kullandı ve yönlendirdi beni. Hocamdı, kutsal sırları aktarmayı, aslında hepimizde var olan o bilinmeyen gücü uyandırmayı üstlenmişti. O yabancı denize atıldığımızda, bize yol gösterenlere körü körüne güveniriz, çünkü bizden daha fazla bildiklerine inanırız... Andrea McCain, tiyatro oyuncusu Athena’nın en büyük sorunu, 21. yüzyılda yaşayan bir 22. yüzyıl kadını olması ve bu gerçeği hiç gizlememesiydi. Bir bedel ödedi mi? Kuşkusuz, ödedi. Ama coşkuyla taşan gerçek benliğini bastırsaydı, çok daha büyük bir bedel ödeyecekti. Durmadan başkaları ne der diye kaygılanan, kırgın ve mutsuz biri olacaktı. Deidre O’Neill, Edda diye biliniyor
  • Paulo Coelho
    insan sesi mp3 - Türkçe
    27 Ayrım
    480,95 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Leman Yeşiltaş
    Kendimize karşı her zaman içten olma cesaretini nasıl ediniriz, kim olduğumuzdan emin olmasak da? Paulo Coelho, yeni romanı Portobello Cadısı’nda bu sorunun yanıtını arıyor. Portobello Cadısı, Athena adlı gizemli bir kadının ruhsal ve duygusal yolculuğunun öyküsü. Onu yakından tanıyan, ama belki de hiç tanımayan dostlarının ağzından: İnsanlar bir gerçeklik yaratıyorlar, sonra da kendi yarattıkları gerçekliğin kurbanı oluyorlar. Athena işte buna başkaldırdı ve bedelini ağır ödedi.
  • Patricia Cornwell
    metin - İngilizce
    1 Ayrım
    857,50 KB
    Eser Türü: Kitap
  • Nikolay Gogol
    insan sesi mp3 - Türkçe
    11 Ayrım
    162,83 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Damla Hoca
    Bir derebeyi çocuğu olarak, Dikanka dolaylarındaki bir çiftlikte geçirdiği çocukluk yılları boyunca kulağına çalınan halk şiiri ve türküleriyle, masal, söylence ve öyküleriyle beslenen Gogol, Kazak atalarının aşkları ve efsanelerini dinleyerek büyüdü. Rus gerçekçiliğinin kurucularından olan Gogol’e saygınlık kazandıran ilk eserleri Ukrayna’daki bu çiftlik yaşantısına dair anlatılardır. Bunların en ünlülerinden ikisi, Mayıs Gecesi ve Portre’dir. Mayıs Gecesi’nde Levko ve Galya’nın aşkını köy yaşantısının içinde, usta işi doğa tasvirleriyle anlatan Gogol, Portre adlı öyküsünde, gizemli bir portrenin, insanların hırslarını birer enstrüman gibi kullanarak yaşantılarını nasıl cehenneme çevirdiğini anlatıyor. Portre, Gary Shteyngart’ın “Shylock on the Neva” öyküsüne, Mayıs Gecesi de Nikolay Rimski-Korsakov’un aynı adlı operasına esin kaynağı olmuştur. Edebiyatseverler için, Hasan Âli Ediz’in güzel Türkçesiyle… “Ün, onu hak etmeyip de çalana zevk veremez; o ancak onu hak edende sürekli bir etki uyandırır... Çartkov’un bütün duy-gu ve isteklerinin paraya yönelişi bundan ötürüdür. Altın onun tutkusu, ideali, korkusu, zevki, amacı olmuştu... San-dıklarda banknot desteleri büyüyor, kaderine böyle korkunç bir ödül düşen her insan gibi o da altından başka her şeye il-gisiz, sıkıcı ve gizemli bir insan halini alıyordu.” Portre’den
  • Can Yücel
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    70,35 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Elif Aslı ÖZer
    Can Yücel, kişinin imgesini onunla girdiği içsel ve izleyenlerce her zaman anlaşılmayan bir diyalogla kendisine (üstelik en olmadık yerinden) doğurtabiliyordu... Birine adanmış ya da birini anlatmak için yazılmış bu şiirleri okurken bütün bu özellikler düşünülürse alınan zevk, olağanüstü olacaktır. Herhangi bir insanın, tanımlı varlığı ile imgesi arasında bir çelişki olması Can Yücel'in gözettiği bir mizah ilkesidir. Ancak pek çok şiirinde bu ilişkiyi keskin bir karşıtlık olarak yorumlamaz. Aksine, imge ve varlık arasında birbirini karşılıklı olarak yeniden yaratan bir ilişki bulunması, dolayısıyla bir çelişkiden çok, onu da içermek üzere anlamlı bir bağıntı kurulması gerektiğine karar vermiştir. Bu kısa yazıda, söylediklerimi örnekleyecek şiirler kullanmadım. Belki bu ipuçlarını değerlendirerek okuyucunun Can Yücel şifrelerini çözmeye çalışması, çok daha keyifli olacaktır. Yarattığı o kocaman ve yürekli şiir dünyası için ona teşekkür etmenin yollarından biri de bu olsa gerek... Aydın Çubukçu
  • John Berger
    insan sesi mp3 - Türkçe
    72 Ayrım
    1279,84 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Arzu Musa
    “Bir müzede ya da galeride sergilenen sanat eserini seyrettikten sonra, yaratıldığı atölyeye girmeye çalışırım. Ve orada, oluşum sürecinin hikâyesine ilişkin bir şeyler öğrenme umuduyla beklerim. Hikâyeye içkin umutlara, seçimlere, hatalara, keşiflere dair bir beklenti. Kendi kendime konuşur, atölyenin dışındaki dünyayı gözümde canlandırır, belki tanıdığım ya da asırlar önce ölmüş olan sanatçıya seslenirim. Kimi zaman yaptığı bir şeyden yanıt gelir. Hiçbir zaman bir neticeye varılmaz. Bazen her ikimizi de şaşırtan yeni bir alan açılır. Bazen de soluğumuzu kesen –bir gizin açığa çıkması gibi soluk kesici– bir hayal dünyası belirir.”   Berger’ın hayat boyu sanat ve sanatçılar üzerine kaleme aldığı yazılarını iki ciltte topluyoruz: İlki Portreler. Mağara resimlerinden günümüze kronolojik bir sırayla sunulan kitap, yazarın kelimelerle çizdiği sanatçı portreleri. Aynı zamanda Berger’ın alternatif sanat tarihi olarak da okunabilir. İkinci cildi ise Manzaralar adıyla yayımlayacağız.
  • Yavuz Bahadıroğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    15 Ayrım
    153,20 MB
    Eser Türü: Radyo
    Seslendiren: İsmail Koç
    Edebiyat dünyasının geçmişine kısa bir yolculuk.

Sayfalar