Eserlere Göre Listeleme

Ölüm, insan için bir kıyametken, insan kendi kıyametini değil de kainatın kıyametini düşünüyor. Halbuki ölülere kıyametten ne? Hekimoğlu İsmail'in "düşüncelerimin özetidir" diye takdim ettiği bu eser, bir düşünce adamının zihni haritasını nesir-nazım aras

Polisiye-gerilim edebiyatının ustası Ruth Rendell’dan ilginç bir kitap daha... Bir yanda yayımladığı tek kitapla büyük bir başarı kazanmış Benet, diğer yanda sorumsuz ve karışık bir hayat süren Carol vardır. Bu iki kadın da annedir. Benet, bekârdır ve oğluna güçlü duygularla bağlıdır. Carol’ın oğluysa daha çok annesinin erkek arkadaşı Barry tarafından ilgi görmektedir. Bu iki hayat bir trajedide birleşecektir. Ruth Rendell, romanlarında yalnızca yarattığı gerilimle değil, çizdiği karakterlerle, tarif ettiği mekânlarla da dikkat çekiyor. "Güneşi Beklerken"de de okuyucu, Benet’in hüznüne, annesi Mopsa’nın çılgınlığına, Carol’ın vurdumduymazlığına, Barry’nin tutkusuna tanık oluyor ve onların dünyasının içine giriyor. Rendell, kendisiyle yapılan bir röportajda "suçun nasıl işlendiğinden çok, neden işlendiğiyle ilgileniyorum" diyor. "Güneşi Beklerken" de bunun bir kanıtı. Çünkü roman okuyucunun yüreğine de sesleniyor. Gerilim dozu yüksek bir kitapta kolay kolay yakalanamayan bir başarı bu. Ruth Rendell’ın bu romanı ünlü Fransız yönetmen Claude Miller tarafından sinemaya da uyarlandı. Üstelik, "Betty Fisher ve Diğer Öyküler" adlı yapıt 21. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde açılış filmi olarak gösterildi.

Bu kitap bir çocuğun geri kalmış saatleri düzeltme çabasını anlatır. Ülküdeşi olan öbür çocuklarla kentte yayılmalarını , bütün saatleri geri kalmışlıktan kurtarmalarını anlatır. Sonunda ülke “çağdaş uygarlık düzeyine” ulaşacaktır. Geri kalmış benimki dedi Avucu parmakları gerçekle sızlamış İleri aldı bir bir Kendi saatini çabucak

Metin Yazarı : Aynur Çelebi Mayınların arasında, doğuda bir sınır köyü... 25 yıldır iki tarafın arasında kalan çaresiz insanlar... Zorunlu göç uygulaması nedeniyle doğup büyüdükleri topraklardan, köklerinden ayrılmak zorunda kalan Altun aileleri, köklerinden koparak bir bilinmeze doğru yola çıkarlar. Davut Altun, ailesiyle birlikte kaçak yollardan da olsa en kısa zamanda Norveç'e gitmeyi istemektedir. Haydar Altun ve ailesi içinse göç yolu İstanbul'a doğrudur...