Eserlere Göre Listeleme

Toplam 1392 sonuçtan 221 - 230 arası görüntüleniyor.
  • Engin Erkiner
    insan sesi mp3 - Türkçe
    11 Ayrım
    199 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: nurçehre elver
    1981 yılının son günleri, Paris... Dünyanın en tanınmış silahlı mücadele örgütlerinden "Doğrudan Eylem" (Action Directe) ile bir grup Türkiyeli göçmen işçi, Paris belediyesinin ev politikasını protesto etmek amacıyla üç apartmanı işgal ettiler. Avrupa'da yayınlanan Türkçe gazetelerde, Fransız basın ve televizyonunda geniş yankı bulan işgal yaklaşık 8 ay sürdü. Paris Belediye Başkanı şimdiki Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'tı. Fransız polisiyle çatışmak, Paris belediyesi'yle mahkemelik olmak ve davayı kazanmak, Türkiyelilerin iç sorunları ve anarkosendikalist eğilimi ağır basan "Doğrudan Eylem"le gittikçe gevşeyen ilişkiler... Türkiyelilerin ve Fransızların tarihinde ilk kez gerçekleşen bu olaylar dizisi, içeriden tanıklıkla doğrudan anlatılıyor.
  • Demir Özlü
    insan sesi mp3 - Türkçe
    11 Ayrım
    158,40 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nüans Yelda
    Paris Günleri, Demir Özlü’nün birbiriyle bağlantılı iki kitabından oluşuyor: Paris Güncesi ve Balkur’da Akşam Yemeği. Bu iki kitabın sonuna bir de bugüne kadar yayımlanmamış yahut dergilerde kalmış metinler “Sonrakiler” başlığıyla eklendi. Genç bir yazarın ilgileri, düşünceleri, duyarlıkları, hayat ve kitaplar arasında kurduğu bağlar, varoluş sancıları, tutkunu olduğu nihilist ve romantik yazarların etkileri, düşlerin ve özlemlerin kenti Paris’te dile geliyor. Ferit Edgü’nün, “Kendisine sözcüklerden, imgelerden, duygu ve düşüncelerden oluşan bir dünya kurmaya girişmiş bir yazar seslenmektedir bize” dediği bir kitap Paris Günleri. Kafamda uğuldayan Paris’i yalnız görmeliyim. Yalnızlık ne kadar sıkıntı verecek olursa olsun. Nereye savrulursam savrulayım, kendi yalnızlığım gerekli bana. Buna kendi yalnızlığım da diyemem. Her yanım açık, sadece Paris’te gördüklerimi yükleniyorum.
  • Louis Aragon
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    18 Ayrım
    272,22 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: GVZ Gül
    “Duymayan kalmasın, haberdar olsun herkes bu mühim hadiseden: Yeni bir maraz doğmuş bulunuyor, bir baş dönmesi daha bahşedildi insan evladına: “Sürrealizm”, çılgınlığın ve karanlığın oğlu.” İlk kez 1926 yılında yayımlanan Aragon’un başyapıtı tam 91 yıl sonra nihayet Türkçede... Gerçeküstücülüğün öncü metinlerinden sayılan Paris Köylüsü, yazıldığı zamandan bu yana, “rüzgârda kuruyan çamaşırlar, atların kişneyişi, kuşlara atılmış yem, okunup bitmiş bir akşam gazetesi!” gibi olan hayatlarımızı büyülemeye devam ediyor ve tam anlamıyla bir edebiyat şöleni vaat ediyor... Yapı Kredi Yayınları’nın Ayberk Erkay’ın özenli çevirisiyle edebiyat tutkunlarına sunduğu “Paris Köylüsü” için söylenecek tek söz var: “Ne mutlu biz mürekkep hokkalarına.”
  • Charles Belfoure
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,60 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Cesaretin, beklenmedik bir kahramanlığın ve sanatın iç içe geçtiği tüyler ürpertici bir roman. Elinizden bırakamayacaksınız!” Publishers Weekly. “Sade anlatımı, hareketli tarzı ve güçlü karakterleriyle geleceğin Ken Follett’i.” – Booklist “Tercihler ve fedakârlıklar üzerine heyecan verici bir hikâye. Kesinlikle okunmalı!” – Bookshelf “Schindler’in Listesi kadar gerilimli.” - Julie Kramer, Shunning Sarah ve Stalking Susan kitaplarının yazarı “Paris Mimarı, Alman işgalindeki acımasız ve karanlık Fransa sokaklarını gözler önüne seren heyecan verici ve sürükleyici bir roman.” - Kristina McMorris “Kesinlikle okumaya değer bir hikâye. Neyin daha önemli olduğunu sorgulayan, okuru aynı durumda kalsa ne yapacağını düşünmeye iten bir kitap.” - Nancy Nevin Nelson Doğru olanı yapmak için neleri feda edebilirsiniz? 1942’de Paris’te, yetenekli mimar Lucien Bernard ucunda ölüm riski olan bir teklifi kabul etti. Tek yapması gereken zengin bir Yahudi’nin saklanabileceği gizli bir yer inşa etmekti; en iddialı Alman subayın bile bulamayacağı kadar kusursuz bir saklanma yeri. Ve yeterince zekice davranırsa her türlü beladan uzak durabilirdi. Lucien’in paraya umutsuzca ihtiyacı vardı ve çok sevdiği şehri işgal eden Nazi askerlerine gizliden gizliye meydan okumak karşı koyamayacağı bir fırsattı. Tasarladığı saklanma yerlerinden biri işe yaramaz hâle geldiğinde Lucien kendisini amansız bir mücadelenin içinde buldu, çünkü bir Yahudi’yi saklamak onun için artık son derece kişisel bir sorundu. Paris Mimarı, birbirimize neler borçlu olduğumuzu ve doğru olanı yapmak için ne kadar ileri gidebileceğimizi acımasızca sorgulatıyor. Bir mimar tarafından yazılan bu hikâye, her sayfada daha da gerçeklik kazanıyor ve saklanan her bir kişiyle, kurtarılan her bir hayatla daha da elinizden bırakamayacağınız bir hâl alıyor.
  • YİRMİSEKİZ ÇELEBİ MEHMED EFENDİ
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    265,52 KB
    Eser Türü: Kitap
    Haziran 1721/ Paris sosyetesi, kralı ve saraylıları bir kenara bırakıp yeni bir meraka düşmüştür: III. Ahmet’in XV. Louis’ye yolladığı elçi ve eşliğindeki heyetin iftar sofrası. Elçi Yirmisekiz Mehmet Çelebi ve heyeti, bu ilgiye yabancı değildir. Fransa’ya ayak bastıkları andan itibaren, halk onları seyretmek için geçtikleri yerlere akın etmektedir. Çelebi, Fransızların savaş meydanlarındaki izlenimler üzerinden yarattıkları Türk imgesini alt üst eder: Kültürü, yaşam tarzı, edebi bilgisi bu imgenin eksik kalan taraflarını bütünler. Ülkemizde Batı kültürüyle tanışmada öncü kabul edilen Çelebi, Avrupa’da Turquerie’nin yolunu açmış; bu akımla modadan mimariye, müzikten resme pek çok alanda Türk tarzı ürünler verilmiştir. 18. yüzyılın kendine özgü ve duru dilinden Şevket Rado’nun yayına hazırladığı bu eser, Lale Devri’nin kültür ve düşünce dünyasına ilk elden tanık olmamızı sağlıyor. Yirmisekiz Mehmet Çelebi (?1660’ların sonu-1732) Edirne’de doğdu. Asker olan babasının izinden giderek yeniçeri oldu ve ona lakabını kazandıran 28. Orta’da idari görevler üstlendi. Başarıları sayesinde devletin üst düzey yönetiminde görevlere getirildi. Pasarofça Antlaşması müzakere heyetinde görevlendirildi. Burada Avrupalı diplomatlar üzerinde büyük bir etki yarattı. Bu sayede 1720-21’de Paris’te elçi olarak görev yaptı. Elçilik raporu olarak yazdığı bu metin, yazıldığından beri hem yerli hem yabancı pek çok çalışmaya konu olmuştur. Çelebi, Patrona Halil İsyanı’ndan sonra Kıbrıs valiliğine atanmış ve orada vefat etmiştir.
  • Emre Caner
    insan sesi mp3 - Türkçe
    18 Ayrım
    361,35 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Murat Kerem Ersin
    19. yüzyılda modernleşmenin pusulası hep Paris’i göstermiştir. Türk modernleşme serüveninde de Paris en önemli duraktır. Bir an için 1867 senesinin Paris’ini hayal etmeye çalışalım. Şinasi varoluşunu adadığı Türkçe sözlüğü hazırlamak için Paris kütüphanelerine kapanmış ve elini eteğini diğer dünyevi işlerden çekmiştir. Aynı yıl, zenginliği dillere destan Halil Şerif Bey, evinin duvarlarına astığı Delacroix, Courbet, Ingres tablolarını Paris sosyetesine göstermektedir. Osman Hamdi de başını döndüren bu şehirde bir ressam olarak tutunabilmenin derdine düşmüştür. Namık Kemal ise Osmanlı Devleti’ni hürriyet kavramıyla tanıştırma idealiyle Paris’i mesken tutmuştur. Osmanlı Sultanı Abdülaziz tam da o yıl hiç yapılmayanı yapmış ve maiyeti ile beraber İstanbul’dan yola koyulup Paris’e adım atmıştır… İşte 1867 yılının Parisi’nde bizden hikâyeler! Paris Sevdası, bir portreler galerisi olarak okunabileceği gibi aynı zamanda 19. yüzyıl Parisi’nin sokaklarında, kafelerinde, parklarında Osmanlı aydınlarının izlerini sürmek isteyenler için de tarihi bir gezi rehberi olarak görülebilir.
  • Charles baudelaire
    insan sesi mp3 - Türkçe
    14 Ayrım
    155,12 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Süheyla Şeker
    Modern şiirin kurucuları arasında sayılan, Sembolist şiir akımını büyük ölçüde etkileyen Charles Baudelaire (1821-1867) şairliğinin yanı sıra önemli bir düşün insanıydı. Kendini doğuştan lanetlenmiş sayan, yaşadığı büyük yalnızlık dolayısıyla daima çağının ötesinde bir sürgün olarak hisseden büyük şair hep başka bir yerin özlemi ve arayışı içinde olmuş, bu özlemini ise şiir dışında, edebiyatın farklı dallarında da ürünler vererek dışa vurmuştur. 1862'yılında kitap haline getirilen Paris Sıkıntısı, Baudelaire'nin düzyazı şiirlerinin en güzel örneklerini içerir.
  • Charles Baudelaire
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    259,51 KB
    Eser Türü: Kitap
    harles Baudelaire (1821-1867); 1857’de yayımlanan Kötülük Çiçekleri’nin yanısıra, Avrupa’ya tanıttığı Poe çevirileri ve eleştirel yazılarıyla da 19. yüzyılda edebiyatı yenileyen en önemli modern ustalardan biridir. Baudelaire’in 1862’de tamamladığı ancak ölümünden iki yıl sonra yayımlanan Paris Sıkıntısı ise, yaklaşık 150 yıldır, düzyazı şiirin dünya edebiyatındaki anıt yapıtlarından biri sayılmaktadır. Tahsin Yücel (1933); Dergilerde ilk ürünlerinin yayımlandığı 1950’den günümüze, edebiyatımızın son elli yılına damga vuran en önemli ustalarındandır. Gerek öykü ve roman, gerekse deneme ve eleştirel çalışmalarıyla ufuk açan bu önemli yazarın Balzac’tan Flaubert’e, Gide’den Camus’ye çeviri edebiyatımıza katkılarıysa, 80 kitabı aşmaktadır.
  • Hıfzı Topuz
    insan sesi mp3
    40 Ayrım
    332,12 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Tuna Kermen Akarlı
  • Necmi Sönmez
    bilgisayar sesi mp3 - Türkçe
    14 Ayrım
    437,19 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Paris’te Galerie Charpentier’de 1954’ten 1963’a kadar her sonbahar düzenlenen “École de Paris”, Galerie Arnaud’da 1955’de izlenen “17 Peintures de la Génération Nouvelle”, Galerie de France’da “Dix Ans de Peinture Française 1945-1955” sergileri o yılların sanat ortamında ortak eğilimleri biraraya getiren etkinliklerdi. O döneme yazıları, etkinlikleriyle eşlik eden yazarların (Charles Estienne, Herta Wescher, Julian Alvard, Michel Ragon, Roger van Gindertaël, Pierre Restany) daha sonra yayımladıkları kitaplarda ortaya koydukları gibi École de Paris sadece 1950’li yıllarda öne çıkan lirik, lekesel soyutun ifade edildiği bir kavram olmadı. Dünyanın birçok bölgesinden Paris’e gelerek etkinliklerini burada sürdüren sanatçılar Fransız sanat ortamını zenginleştirerek, çoğulcu etkiler bıraktılar. Bu sayede dil, cinsiyet, aidiyet gibi ayrıştırıcı faktörlerin yerine geçen “Parislilik” bir üst kimlik olarak değerini korudu. 1945’ten sonra farklı programlarla Paris’e yönelen bazı Türk sanatçılar da bu oluşum içinde yer alarak hem önemli dönemsel sergilere katıldılar hem de açtıkları kişisel sergilerle çalışmalarını uluslararası, eşzamanlı bir diyaloğun konusu içinde savunmayı bildiler.” 1945-1965 yılları arasında Paris’te sanat camiası. Ve Hale Asaf, Fikret Mualla, Fahrelnissa Zeid, Nejad Melih Devrim, Avni Arbaş , Selim Turan, Mübin Orhon, Albert Bitran, Tiraje Dikmen, Abidin Dino, Semiramis Zorlu, Hakkı Anlı, Erdal Alantar ile arada Paris’e gelip giden İlhan Koman, Şükriye Dikmen, Haşmet Akal, Cihat Burak, Adnan Çoker, Adnan Varınca, Güneş Karabuda, Ali Teoman Germaner’in (Aloş) çalışmaları etrafında döneme ışık tutan bir kitap…

Sayfalar