Eserlere Göre Listeleme

Toplam 2742 sonuçtan 401 - 410 arası görüntüleniyor.
  • Bilim Emekçileri ve Parti Militanları(Kolektif)
    insan sesi mp3 - Türkçe
    27 Ayrım
    467 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nurdan Sonemel
  • Kollektif
    insan sesi mp3 - Türkçe
    31 Ayrım
    510 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nurdan Sonemer
    Marksizm Leninizm, bizi çevreleyen dünyayı doğru bir biçimde anlamak, gününü gün etme yerine, çağımızın büyük olaylarına bilinçli olarak katılmak isteyen tüm çalışanlar ve ilericiler için önemli güç kaynağıdır. Bu eğilimde olan insanların sayısı artık milyonlarcadır ve bunlar her geçen gün çoğalmaktadır. Amaçsız yaşamaktansa, bu tarihsel gelişmede etkin ve bilinçli rol almak isteyenlerin giderek devrimci eyleme katıdıkları görülmektedir. Marksim Leninizm bu kitleler için değer biçilmez bir yol göstericidir.
  • Emile Burns
    insan sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    324,35 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mehmet Zafer Ulusan
    Tanınmış İngiliz Marksistlerinden Emile Burns’ün bu eseri ilk olarak 1939 yılında yayınlanmış, onlarca yıl boyunca yapılan yeni basımlarıyla dünyanın çeşitli ülkelerinde işçilerin ve öğrencilerin Marksist dünya görüşünü öğrenmelerinde başlıca kaynak olmuştur. Toplumsal gelişmenin yasaları, kapitalist toplum, emperyalizm, sınıf mücadeleleri ve devlet, sosyalist toplum, tarihin Marksist yorumu gibi bölümlerden oluşan eser, Marksizmin yoğun, anlaşılır ama sığ olmayan bir özetidir.
  • Adam Schaff / Pyama P. Gaidenko
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    139,19 KB
    Eser Türü: Kitap
    Eser iki bölümden oluşmakta. Marksizm ve Varoluşçuluk başlıklı, Adam Schaff tarafından yazılan birinci bölümü şöyle özetleyeyim: II. Dünya Savaşı'ndan sonra özellikle Marksist görüşlü, sol eğilimli insanlar varoluşçu felsefeyi yoğun şekilde benimsemişlerdir. Varoluşçu felsefenin sol görüşlü insanlar tarafından benimsenmesinde Jean Paul Sartre'nin etkisi büyüktür. Adam Schaff'a göre varoluşçuluğun bireysel, yani öznel bir yapısı, Marksizmin ise toplumsal bir yapısı vardır. Özünde tamamen ayrı olan bu iki görüşü aynı anda benimsemek imkânsızdır. Bu iki görüşü birleştirmek için birinden taviz vermek gerekir. Dolayısıyla Sartre'nin savunduğu "varoluşçuluğun sadece Marksizmde açılan gediği kapatmak için tasarlandığı ve bu gedik doldurulduğu zaman varoluşçuluğun varlık nedenini yitireceği" görüşü anlamsızdır. Çünkü ateş, su ile tamamlanamaz. Marksist bir görüşe sahip olan Adam Schaff'ın, aslında sıkıntısının ne olduğunu, neden varoluşçu felsefeyi benimseyen marksistleri ve Sartre'yi eleştirdiğini, "ateş, su ile tamamlanamaz" ifadesi çerçevesinde açıklayabiliriz. Varoluşçuların su gibi bir yapısı vardır, yani kadercilerdir, yani Tanrının çizdiği güzergahta ilerleyen bir hayatları vardır, umutsuzlardır ve bu dünyada hep güçlüler kazanır. Marksizm ise bir avuç ateştir, tacı, tahtı, gücü devirmeye niyetlidir. Yazar böyle inandığı için diyor ki bunlar birbirine zarar verir, güçsüz olduğuna inanan ve büyük bir umutsuzluk içerisinde yaşayan varoluşçularla neyin devrimini yapabiliriz? Fakat bana göre şunu gözden kaçırıyor; suyun fazlası sel olur, deniz olur, okyanus olur, öyle olunca suya şekil verecek herhangi bir engebe yoktur. Yazarın eleştirdiği Sartre dini bütün, kaderci bir adam değil. Ayrıca varoluşçuluğun tek temsilcisi Jean Paul Sartre de değil. Yine aynı dönemde, yani ll. Dünya Savaşı'ndan sonra Albert Camus'nün de varoluşçu felsefenin insanlar tarafından benimsenmesinde etkisi büyüktür. Camus'nun kaderci anlayışa yönelik tavrı ve iradeyi ön plana çıkarması, Sartre'nin bahsetmiş olduğu marksizmdeki gediği kapatabilir. Daha doğrusu, yabancılaşmış, umutsuz insanın "başkaldırı" iradesi bu gediği kapatamayacaksa, bence hiçbir şey bu gediği kapatamaz. Yazar bunu gördüğü için Albert Camus ismini hiç ağzına almıyor. Varoluşçuluk ve Birey başlıklı kitabın ikinci bölümü ise Pyama P. Gaidenko tarafından yazılmış. Bu bölümde yazar, varoluşçu felsefenin öne çıkan isimlerine ve görüşlerine yer veriyor. Birçok düşünürün görüşlerini birbiriyle karşılaştırıp, bireyin varoluşunu anlamlandıracak bir tez ortaya çıkarmaya çalışıyor. Bu görüşleri eleştiriyor ve sonuç olarak hiçbir varoluşçunun kendisini tatmin etmediğini ve bu düşünürlerin bireyin varoluş sorunlarını tam anlamıyla çözebilecek öneriler sunamadığını belirterek yazısını bitiriyor.
  • J. D. Bernal
    metin
    2 Ayrım
    508,17 KB
    Eser Türü: Kitap
    Kapitalizm, bilimle toplumsal yaşantımız arasındaki bağı kendi dünya görüşü etrafında şekillendirir. Öyle ki, günümüzde bilim ancak burjuvazinin kâr dürtüsünün sınırları içerisinde gelişme imkânı bulur. Bilimsel buluşlar patentlenerek ticari bir metaya dönüştürülür. Bilim ve teknikteki gelişmeler, silah sanayisinin ayrılmaz bir parçası olarak halka yabancılaşmanın en uç örneklerine ulaşır. Karl Marx ve Friedrich Engels'in uzun yıllar süren dostlukları ve ortak çalışmaları hem maddi yaşamı hem de toplumsal yaşamı kavramak ve değiştirmek için yeni bir bilimin doğuşunu ifade eder: Diyalektik materyalizm. İnsanlığın ve bilimin özgürlüğe kavuşması artık sınıflar mücadelesine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu mücadelenin bir sonucu olarak 1917'de Rusya'da kurulan Sovyet iktidarı, bilim ve toplumsal yaşantının iç içe geçtiği halk için bilimin ilk örneklerini verir. J. D. Bernal'ın, Marksizm ve bilim üzerine yazılarından oluşan bu derlemede, Marx, Engels, Lenin ve Stalin'in Marksist bilimsel yönetimi kullanma ve bilime yaptıkları katkılar özlü bir biçimde anlatılmaktadır. Bu yapıt, günümüz biliminin sınırlarını anlamamıza yardımcı olacaktır. Ve diyalektik materyalizmin, bu sınırları nasıl parçaladığına tanık olacaksınız.
  • Dr. Ali Şeriati
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    353,06 KB
    Eser Türü: Kitap
    Marksizm ve Diğer Batı Düşünceleri, Ali Şeriati'nin konuşmalarından oluşmuş bir kitaptır. Şeriati, Marksizm'i ve diğer batı düşüncelerini alışılmışın dışında bir yaklaşımla ele almakta, çelişkilerini gözler önüne sermekte, batılı düşüncelerin İslâm'la karşılaştırmasını da yaparak bu düşüncelerin zaaflarını gözler önüne sermektedir. Bu baskısında kitap yeniden gözden geçirilmiş, yeni bir mizanpajla okuyucuya sunulmuştur.
  • Marksizm ve Ekolojik İktisat
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    681,78 KB
    Eser Türü: Kitap
    Çevre felaketlerinin ve ekonomik krizlerin kuşattığı bir dünyada, ekolojik düşüncenin tüm ekolleri arasında üretken bir görüş alışverişi sağlamanın önemi açıktır. Bu kitap ekolojistler için iktisada giriş, iktisatçılar için de ekolojiye genel bir bakış sağlayarak işte böylesi bir ihtiyaca yanıt vermektedir. Ekolojik İktisat'ın yöntemi ve kullandığı kavramlar ile çok disiplinlilik, metodolojik çoğulculuk ve tarihsel açıklık konularındaki taahhütlerini yerine getirmesi arasında bir uyumsuzluk var mıdır? Varsa, maddi-toplumsal bir üretim ilişkisi olarak Marksist sınıf perspektifi, Ekolojik İktisat'ın bu beklentilerine yanıt verebilir mi? Kitabın yoğunlaştığı ve yanıt bulmaya çalıştığı esas sorular bunlardır. Bu sorular, Ekolojik İktisat'ın çelişkilerinin, analitik boşluklarının ve yanıtlayamadığı soruların ortaya konulması ve Marksizmin bu soruların çözülmesine nasıl yardımcı olabileceğinin gösterilmesiyle geliştirilmiştir. Buna göre, Marksist ekonomi politiğin Ekolojik İktisat'a katkıları dört temel başlık altında toplanabilir: doğa ve ekonomik değer, sermaye olarak doğa, ekonomik sistemler açısından entropi yasasının önemi ve son olarak sürdürülebilir kalkınma. Bu özellikleriyle kitap, Marksist ekonomi politik ile Ekolojik İktisat arasında kurulacak diyaloğun temellerini inşa eden, Marksist bakış açısından Ekolojik İktisat'ın genel değerlendirmesini yapan ilk eserdir.
  • Vladimir İlyiç Lenin, Fidel Castro, Ho Şi Minh, Friedrich Engels, Mao Zedung, Karl Marx
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    925,10 KB
    Eser Türü: Kitap
    "Dünya siyasetinde devrimci silahlı mücadele, yaklaşık 50 yıldan beri önemli bir yer işgal etmiştir. II. Dünya Savaşının patlamasından bu yana elliden fazla ülkenin halkı, kendilerinden esirgenen demokratik özgürlükleri elde etmek veya ulusal kurtuluşa kavuşmak için ya geniş, ya da sınırlı ölçüler içinde gerilla savaşına yahut başka türden silahlı mücadelelere başvurmuştur. Bu kitap gerilla savaşının marksist teori içindeki yerini belirlemeye çalışan en kapsamlı derlemelerden biridir." -William J. Pomeroy-
  • Mike Wayne
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,02 MB
    Eser Türü: Kitap
    Her ne kadar medya çalışmaları popüler bir akademik disiplin olsa da Marksist bir bakış açısıyla konuya eğilen kitap sayısı şaşırtıcı derecede azdır. Mike VVayne'in kitabı bu boşluğu hakkını vererek dolduruyor, kitap, Özellikle, medya üzerine araştırma yaparken eleştirel bir siyasal metodolojiye başvurmak isteyenler için idealdir. Kitapta kilit Marksist kavramlar için bir rehber sunulduğu gibi bu kavramların güncel kültür analizlerine nasıl uygulanacağı da gösteriliyor. Marx, Lukacs, Gramsci, Habermas, Jameson gibi yazarlardan yararlanan kitap medya ve mevcut kültürel eğilimlerin Marksist açıdan analizini yapabilmek için gerekli olan kilit kavramların kapsamlı bir serimlemesini sunuyor. Sınıf, üretim tarzı, kültür sanayisi, devlet, altyapı-üstyapı, İdeoloji, hegemonya, bilgi ve toplumsal çıkarlar ve meta fetişi gibi kavramları ele alıp yorumluyor. Bu kitap, ayrıca, film, televizyon, internet ve yazılı medya gibi geniş bir konu yelpazesine sahip. Analizler; dijital dosya değişiminden "Disney"e, TV programı "Biri Bizi Gözetliyor"dan sermaye altında kültür ve toplumun fetişlerine ışık tutan "Diğerleri" (The Others), "Şeytan'ın Bel Kemiği" (The Devil's Backbone) ve "Karanlık Şehir" (Dark City) gibi filmlerdeki ruh ve hayaletlere dek uzanan somut irdelemelere davandırılıvor.
  • Sungur Savran, Kurtar Tanyılmaz, E.Ahmet Tonak
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    7,63 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Bugüne kadarki bütün toplumların tarihi sınıf mücadelelerinin tarihidir.” Marx ile Engels’in kaleme aldığıKomünist Manifesto’nun bu ünlü cümlesindeki “bugüne kadarki” ibaresi, bazılarınca “postmodern çağ” olarak niteledikleri döneme kadarki anlamına yorumlanmış olacak ki, özellikle 1990’lı yıllardan, yani Sovyetler Birliği, Çin ve Doğu Avrupa’da kapitalizmin restorasyonunun hızlandığı aşamadan sonra sınıf politikasının yerini “kimlik politikası”nın aldığı solda yaygın bir görüş haline geldi. Ama öte yandan, tam da aynı dönemde, burjuvazi neoliberalizm adı altında işçi sınıfına karşı kapitalizmin tarihinde görülen belki de en uzun taarruzu yapıyordu. Durumun tuhaflığı dikkat çekiciydi: Burjuvazi işçi sınıfına saldırıyordu, yani sınıf mücadelesi veriyordu. Aydınlar (sol aydınlar!) ise işçi sınıfına dönmüş, sınıf mücadelesinin önemsiz ya da demode olduğunu telkin ediyorlardı. Bu kitapta yazıları yayınlanmakta olan yazarlar kendilerini solda yaygın olan bu modadan uzun zamandır ayırmış insanlar. Uzun yıllardır çalışmalarında sınıf kategorisine merkezî bir yer vermiş, gerek dünya çapında gerekse Türkiye’de toplumun gelişmesini sınıf mücadeleleri temelinde kavramayı kendilerine pusula edinmiş araştırmacılar. Burada, bu konulardaki yazılarını bir araya getiriyorlar. Yazıların konuları geniş bir yelpazeye yayılıyor. Marksizmde sınıfların teorik statüsü, günümüzde sınıfların ortadan kalkıp kalkmadığı, sınıf mücadelelerinde merkezî bir rol taşıyan sendikalar, Türkiye’de sınıfların yapısı, köylülükten Gezi’ye sınıf mücadeleleri bunların bazıları. Bütün bu yazıları birbirine bağlayan çizgi ise sınıflı toplumlarda yaşanan adaletsizlik ve yabancılaşma konusunda ortak bir anlayışı paylaşmaları, Türkiye’de ve dünyada sınıf tahakkümüne son vererek sınıfsız bir toplum yaratmanın yüce bir hedef olduğuna inanmaları.

Sayfalar