Yazara Gore Listeleme

  • Carole Hillenbrand
    insan sesi mp3
    20 Ayrım
    369,38 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gürşad Güneş
  • David Eagleman
    insan sesi mp3 - Türkçe
    20 Ayrım
    348,51 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gürşad Güneş
    'Kendimizle aramızdaki fark, bir başkasıyla aramızdaki fark kadar büyüktür.' Montaigne Siz daha tehlikeyi algılamadan, ayağınızı fren pedalının üstüne götüren kim? Neden sır saklamakta böylesine başarısız, nedenini bilmeden birini çekici bulmakta bu kadar başarılıyız? Eğer bilinçli zihin, yani sabah uyandığınızda sizinle birlikte uyanan ben, buzdağının yalnızca görünen kısmıysa, zihninizin geri kalanı tüm bir ömür neyle iştigal etmekte? Ünlü nörobilimci David Eagleman, 20 dilde yayımlanan -ve neredeyse şimdiden klasikleşen- kitabı Incognito ile beynimizin derinlerine dalarak, yaptığımız, düşündüğümüz ya da hissettiklerimizin çok büyük bir kısmının bizden başka bir biz tarafından yönetildiğini ürkütücü bir berraklıkla ortaya koyuyor. Sadakat geninden sizi olmadığınız birine dönüştüren beyin zedelenmelerine; optik yanılsamalardan striptizcilerin neden ayın belirli zamanlarında daha çok para kazandığına; Truva fatihi Odysseus'tan renkleri işitip biçimleri tadabilen sinestezik insanlara kadar geniş bir yelpazeden vakaları ve araştırmaları bir araya getiren Incognito, beynimizin işleyişi ve çelişkileri hakkında olağanüstü bir keşif yolculuğu sunuyor.
  • insan sesi mp3 - Türkçe
    8 Ayrım
    136,30 MB
    Eser Türü: Dersler
    Seslendiren: Anadolu Ünivesitesi Çalışanları
    Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (AÖF) Sosyal Politika Dersi Ünite Özetleridir.
  • Deniz Zeyrek
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    141,44 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Gürşad Güneş
    Kavruk çocuklardık hepimiz. Türkçeyi şiveli konuşurduk. Oyuncağımızı topraktan, ağaçtan, taştan yapar; oyunumuzu toprakta, taşta, buzda oynardık. “Kuyunun dibindeki kurbağa için gökyüzü, kuyunun ağzı kadardır” demiş ya ozan, bizim hayallerimiz de yaşadığımız yer kadardı. Dünyayı kendi köyümüz, kendi şehrimiz kadar bilirdik. Biraz büyüdük, üzerimizden geçen gürültülü uçakları fark ettik. Biraz daha büyüdük, devasa tanklarla tanıştık. TRT radyosundan arkası yarınları, kısa dalgadan uzaktaki türküleri dinledik. Okumayı öğrendik, okulla tanıştık; başka köyler, başka şehirler olduğunu, o şehirlerde bize benzeyen başka çocukların yaşadığını anladık. Elimizdeki birkaç yumurtayı, bir file patatesi, nefes nefese kalarak koşup yakaladığımız seyyar kitapçıyla takas ettik. Günün birinde takasla aldığımız plastik bir oyuncak arabanın biz uyurken gerçeğe dönüşebileceğini düşünebilecek kadar sınır tanımaz hale geldi hayallerimiz. Her yeni kitap, görmediğimiz, duymadığımız yeni yerlerin, yeni insanların varlığını gösterdi. Öğrendiğimiz her yeni yer, her yeni bilgi hayallerimizi biraz daha büyüttü. Büyük kentlere gitmek; doktor, mühendis, bilim insanı olmak istedik. Doğu Ekspresi o hayaller için çıkılan uzun yolculuğun adıydı bizim için. Çünkü biz Doğu Ekspresi çocuklarıyız.
  • Derleyen: Zeynep Eşin
    insan sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    447,26 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Banu Şahin
    Tomris Uyar, “Tazı Payı” öyküsünde, “İnsan önce renklerden başlamalı değişmeye.” diyor ve sözünün arkasında durarak bildiğimiz sıradan renklere bürünmeden ilk kitabından itibaren kendi rengini kendi özgün metoduyla birleştirerek edebiyatımıza yeni bir nefes getiriyor. Sadece öykülerinde değil yine kendine özgü renklerle bezediği çevirilerinde de yazarın kendi kalemindeki nahif, sahici rengi bulmak mümkün. Çeviri yapmak onun için edebi dilini oluşturmak adına katettiği meşakkatli ama bir o kadar kalemini özgünleştirici bir yolculuk oluyor. Salt yazar olarak anılmak yerine çevirmen-yazar olarak anılmayı tercih etmesi boşuna değil elbet. Dilimize kazandırdığı çeviri kitapları okuyan okur, onun çevirmen olarak anılma istemesinin ne kadar yerinde bir istek olduğunu fark edecektir. En Uzun Gün, Yazı-yorum Dergi ve Yeni İnsan Yayınevi’nin ortaklaşa düzenlediği 1. Tomris Uyar Öykü Yarışması temasından adını alan ve yarışmaya katılan yüzlerce eser arasından dereceye giren ilk dört eserle birlikte yayımlanmaya değer görülen ve her biri kendi rengini bulmuş toplam yirmi öykünün bir araya geldiği bir seçkidir. “Hakların En Güzeli” adlı öyküde, “Yırtına bozula düzelecek bu dünya ama biz yetişemeyeceğiz.” diyen yazarın anısına saygıyla ve düzelecek dünyaya yetişmek umuduyla artık siz öykü severlere emanet.
  • Ian Rankin
    insan sesi mp3 - Türkçe
    48 Ayrım
    473,62 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Feyza Daldal
    1960'lı yıllarda, İskoçya'yı dehşete düşüren "İncil John" adlı bir seri katilden otuz yıl sonra,benzer şekilde cinayetler işleyen "Johnny İncil" lakaplı yeni bir katil ortaya çıkar. Katile dair henüz hiçbir ipucu bulunamamışken, tatildeki bir petrol platformu çalışanının canice öldürülmesi ortalığı daha da karıştırır. Cinayetleri araştıran John Rebus, geçmişteki bir hatasından dolayı adaleti yanıltma şüphesiyle, medyanın ve emniyet teşkilatının göz hapsindedir ve attığı her adımdan önce iki kere düşünmesi gerekmektedir. Doğasına aykırı bu durum karşısında Rebus beladan uzak durmak için zorlu bir sınavdan geçecektir. Yapacağı tek bir hata, mesleğine hatta canına mal olabilir.. "Glasgow'un yeraltı dünyasından, Kuzey Denizinin petrol platformlarına, İskoçya'nın geniş bir resmini çizen, son derece etkileyici ve karmaşık bir suç romanı.."-Mail on Sunday.
  • Somerset Moem
    insan sesi mp3 - Rusça
    79 Ayrım
    2240,00 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Svetlana Derin
  • Erhan Gök
    insan sesi mp3 - Türkçe
    7 Ayrım
    136,53 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ömer Yılmaz
    "Yıllar sonra düştüğüm yerden kalkıp sendeleyerek bedenime girmeye çalışıyordu sanki ruhum. Beynimin uğultusu etrafımda toplanan kalabalığın sesini bastırıyordu. Bu öyle şiddetli bir ağrı ki, başım ortadan iki yana ayrılacak gibiydi. Burası tam da mahşer yeriydi, hayatıma kast edenlerin hepsi A’raf’da. Ashab-ı A’raf’da, sıratın en başında. Herkes birbirine yol veriyordu sıratıma yürümemek için. Gözler, gözlerimde suretini bulunca azat edilmek istercesine bakıyorlardı başlarını öne eğerek. Bu korkunun nezaketinden başka bir şey değildi elbette. Ashab-ı A’raf’da iseniz sevabınız kadardır günahlarınız da… Kar o gece öyle lapa lapa yağıyordu ki, babamın “kar yağsa havalar bu kadar soğuk olmaz” deyişi geldi aklıma. Bir zaman sonra dinen kar ayaza bırakmıştı yerini. Soğuktan titreyen ellerimi karın tekrar yağması için kaldırıp dua ediyordum. Diğer taraftan dışarıyı aydınlatan karın beyazlığında, gelen var mı diye etraflıca bakınıyordum. Çamura bulaşmış soğuk ellerimi semada kalması için çabalarken o vakit şimşek hızında bir ışık geçti önünden. Ve bir daha geçti..."
  • Ahmet Durul
    insan sesi mp3 - Türkçe
    10 Ayrım
    169,50 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ömer Yılmaz
    Yaşamak sanatı üzerine bir masal Ormanın derinliklerine vardıklarında etrafı sadece ay ışığı aydınlatıyordu. Çoban elinde gaz lambasıyla önden yürüyor, Kral arkadan geliyordu. Karanlığın içinde yürümek çok zordu. Kral tam “Yeter artık” diyecekti ki, Çoban birden elindeki lambaya üfledi. Zifiri karanlıkta kaldılar. Kral, “Beni karanlıkta bıraktınız” diye kızınca Çoban, “Hayır Kralım” dedi. “Sizi, ışığı aramanız için kendinizle bıraktım.” Bir kral ile bir çobanın sohbetlerinde eski ile yeni, Doğu ile Batı, zaman ile zamansızlık, varlık ile yokluk, savaş ile barış, geçmiş ile gelecek, kazanan ile kaybeden, iyi ile kötü ve tasavvuf ile kuantum iç içe geçiyor. Ahmet Durul’un kaleme aldığı Bir Gün Bir Kral Bir Çobana Rastlar, bir masalın sade dünyasından yola çıkarak derin bir yaşam felsefesi sunuyor... Tanışmaya hazır mısınız?
  • Celil Oker
    insan sesi mp3 - Türkçe
    13 Ayrım
    263,68 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ömer Yılmaz
    “Önünde durduğunuz kapının aralık olması bela getirir. Ama sizi o kapıya kadar getiren şey, sırtınızı dönüp gitmek isteseniz de çoktan kaderinizi çizmiştir. Ve bunun böyle olduğunu hiç kimse, Dedektif Remzi Ünal’dan daha iyi bilemez.” Remzi Ünal bu defa hatır için, kendine göre gayet kolay bir işi çözmek amacıyla işe koyuluyor. Hisarüstü’nde yaşayan ihtiyar bir çifte, büyük bir inşaat firmasının şantiyesinde kaza geçiren oğullarının hak mücadelesinde yardım etmesi istenmiştir. Ama bu iş için çaldığı ilk kapının ardında, kafasından tek kurşunla vurulmuş bir cesetle karşılaşır. Ve her zamanki gibi bu ceset de sadece bir ceset olarak kalmaz. Celil Oker’den tüm mahalleleri rant hırsıyla devasa beton yığınlarına çevrilen İstanbul’un sıkışık trafiğinde, acımasız iş dünyasında, göğü delmek hevesindeki binaların arasında geçen, ince bir mizahla örülü, sürükleyici bir polisiye daha…

Sayfalar