Yazara Gore Listeleme

  • Markus Ston
    insan sesi mp3 - Türkçe
    9 Ayrım
    130,47 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mesut Bayındır
    Zihni sakinleştirmek, sitresi azaltmak ve günlük endişenin üstesinden gelmek için eski teknikler... Markus Ston
  • Alein Kentigerna
    insan sesi mp3 - Türkçe
    34 Ayrım
    857,85 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Jale Anıl
    Polisiye-gerilim türündeki romanlarıyla sadık bir okuyucu kitlesi kazanan Alein Kentigerna’dan, adrenalin dolu yeni bir roman daha! Ünlü bir seri katili taklit eden, sembollere takıntılı, organize bir sosyopat… Kurbanlarına acı çektirmekten zevk alan, acımasız ve hasta ruhlu bir katil… Belki de hedefinde sadece korumasız hayat kadınları yoktur, belki bu cinayetler daha korkunç ve şeytani bir planın sadece görünen yüzüdür. Katili yakalamak için onun peşine düşen idealist bir savcı… Biri çaylak, diğeri tecrübeli iki dedektif… Katilin bir sonraki kurbanını ne zaman öldüreceğini bilseler de ona bir türlü engel olamıyorlar. Zaman giderek daralıyor. Basın ve halk, kanun adamlarını suçluyor. Katili, bir sonraki cinayeti işleyeceği 9 Kasım’dan önce yakalamaları gerekiyor. Çünkü o tarihten sonra katilin cinayet işlemeyeceğini biliyorlar. Ya da… Heyecan verici, kötülük dolu bir roman ve nefes nefese bir kovalamaca… “Ey göklerdeki Babamız, kurtuluşun ışığında yürüyenlere sevgiyi, şeytanın karanlığında yürüyenlere de acıyı tattır. Kötülüklere boyun eğip yoldan çıkan günahkârlar! Benden ve kana susayan bıçağımdan korkun. Gerçek kötülüğü daha tatmadınız.”
  • Catherine Steadman
    insan sesi mp3 - Türkçe
    31 Ayrım
    566,57 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Binnur OLGUNER
    Zengin, eksantrik bir aile. Zamana karşı koyan gelenekler. Yaşamla ölüm arasında bir oyun. Harriet, ilk kitabıyla ünlenmiş, çiçeği burnunda bir yazar. Edward, müstakbel kocası, dört dörtlük bir adam. Ancak Edward’ın nüfuzlu ailesi Holbecklerin hayatlarına tekrar girmesiyle aşkları da nişanları da çatırdamaya başlıyor. Yıllardır medyayı avuçlarının içine alıyor, insanları parmaklarında oynatıyorlar. Edward, kendi yolunu çizmek üzere yanlarından ayrılıyor... Ama yerin kulağı var... Her an her şey tersine dönebilir... Sonuçta aileyle bağlarını koparmasına rağmen mirasa konacak olan yine Edward. Harriet, kendisine kucak açan Holbeck ailesinin karanlık şaşaasına ve zarafetine kapılırken, ailenin babası Robert’la tanıştığında her şey değişiyor. Robert, tanıştıkları gün Harriet’e bir kaset veriyor ve geri dönüşü olmayan oyunu başlatıyor. Sahi Robert, her şeyi yok etme potansiyeline sahip o kaseti neden Harriet’a verdi? Şimdi Harriet, kaybetmenin ölümcül sonuçlar doğurabileceği bu oyunu oynarken bir yandan da Holbeck ailesinin acımasız geleneklerine katlanmak zorunda.
  • Semih Yörük
    insan sesi mp3 - Türkçe
    16 Ayrım
    353,64 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Sema Özer
    Hayat dediğin bir ezanla bir sala arası. Veysel’in de tabiriyle uzun ince bir yol. Bizler bu yolu yürürken her köşe başında türlü engeller bekler bizi. Kah aşılmaz görünen dağlar kah dibi görünmeyen uçurumlar. Bizlere düşen, önümüze ne çıkarsa çıksın yılmamak, yıkılmamak, dizlerimiz kan içinde de kalsa vazgeçmemek. Unutmayın vazgeçmek en kolayıdır ve vazgeçenler her daim kaybetmeye mahkumdur. İnsan yere düştüğünde ya da başarısız olduğunda değil asıl vazgeçtiğinde kaybeder. Peki ya siz? Siz önünüze çıkan engeller karşısında vazgeçip bu savaşı en baştan kaybetmeyi mi seçeceksiniz, yoksa Can ve Mert gibi vazgeçmek nedir bilmeden her şeye rağmen kanınızın son damlasına kadar hayallerinizin peşinden koşup zafere ulaşmayı mı?
  • Necmettin Şahinler
    metin
    1 Ayrım
    164,42 KB
    Eser Türü: Kitap
    Tarih boyunca insanlar, kendilerini ve çevrelerini değiştirecek/dönüştürecek "tasarruf edici" bir gücün/kudretin ellerinde olmasını çok arzu etmişlerdir. Kendisine dokunanı altın'a dönüştürdüğüne inanılan "Filozof Taşı" yani "Kibrît-i Ahmer" adlı efsânevî madde/taş bunlardan biridir. "Mühr-i Süleymân" yani Hz. Süleymân'ın parmağında taşıdığı yüzüğü de böyledir. "Kibrît-i Ahmer" ve "Mühr-i Süleymân"ın yanında bir başka aranan güç de "İsm-i Âzam"dır. Hz. Peygamber "İsm-i Âzam, Allah'ın isimlerinden birisidir ve bu isimle yapılan duâlar mutlak kabul edilir" buyurmuştur. Düşünüldüğünde "Kibrît-i Ahmer" de, "Mühr-i Süleymân" da, "İsm-i Âzam" da birbirleriyle örtüşen kavramlardır; üçünün de ortak noktası insanın var olanı değiştirme ve dönüştürme gücünü/kudretini/irâdesini elinde tutma, kontrol etme isteği veya tutkusudur. Aslında Allah'a nisbet edildiğinde Allah'ın bütün isimleri -aralarında bir fark gözetmeksizin- büyüktür. Bütün isimler, Allah'ın farklı bir vechesinin/fiilinin tecellîsidir ve hepsi tek bir hakîkate işaret etmektedir. Âlem, Allah'ın isimlerinin birer tecellîsinden meydana gelmiştir ve tüm bu isimler varlığın varoluşunun temelidir. Bütün isimlerin toplamı ise sadece insanın içinde potansiyel olarak vardır ve bu anlamda insan yeryüzünde Allah'ı gösteren en güzel/kemâl aynadır. Allah'ın en güzel/yüce/büyük ismi genelde insan, özelde ise Hz. Peygamber'dir. "En Büyük İsim" adlı bu çalışmanın "İsm-i Âzam"ı arayanlara hikmetli kapılar açmasını tüm isimlerin tek müsemmâsı olan Allah'tan niyâz ediyorum. Oldu Rûh'um ilm-i simyânla muammer, Kıldın fakiri Yâ Hayy, "Kibrit-i Ahmer. Ganiyy-i Muhtefî
  • Büşra Toraman
    insan sesi mp3 - Türkçe
    48 Ayrım
    777,54 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ayşegül Çetinkaya
    Hikâye, ailesi ve nişanlısıyla Uludağ’da geçirdiği tatilde kurtların saldırısına uğrayarak sevdiklerini kaybeden Ada’nın hayatta kalma mücadelesini konu alır. Yaşadığı travmanın ardından hafızasını kaybeden Ada, Kanada’ya yerleşir ve burada kurt adamların varlığını keşfeder. Saldırının ardındaki gizemi çözmeye çalışırken, intikam ve aşk arasında sıkışan Ada, kim olduğunu ve neye dönüşmekte olduğunu sorgulamaya başlar. Seri, kurt adam efsaneleri, aşk, intikam ve psikolojik gerilim unsurlarını harmanlayarak okuyucuya sürükleyici bir deneyim sunar.  
  • Alice Sebold
    insan sesi mp3 - Türkçe
    43 Ayrım
    594,97 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nuray Koç
    Kahramanımız Susie Salmon’la ilk karşılaştığımızda o artık cennettedir. On dört yaşında bir cinayete kurban giden genç kız, bu yeni ama yabancı yerden aşağıya bakarken capcanlı sesiyle hem tüyler ürpertici hem de umut dolu bir öykü anlatıyor. Ölümünden sonra günler boyu aşağıda onsuz sürüp giden yaşamı, okul arkadaşlarının ortadan kayboluşuyla ilgili yorumlarını, ailesinin sevgili kızlarının bulunması umuduna tutunuşlarını, katilinin cinayetten kalan ipuçlarını yok etmeye çalışmasını izler. Ve cennet deniler yeri inceler. Güzel salıncaklarıyla okulun oyun bahçesine çok benzemektedir. Yeni gelenlerin anlaşmasına yardım eden danışmanlar ve bir odada kalabileceği arkadaşları vardır. Sevdiği insanlarla birlikte olabilmenin dışında ki onların arasında genç bir erkek de vardır, istediği her şey düşündüğü an yerine gelir. Ama aşağıda hayat sürüp giderken Susie’de bir şekilde o hayata dahildir. Çünkü hatıraları yok olmazlar. Cennetimden Bakarken (The Lovely Bones) aydınlık, şaşırtıcı ve kederin içindeki umudu ortaya çıkaran bir roman. Parlak yeni bir yazarın ellerinden, bir ailenin karşılaşabileceği en korkunç olaylardan birinin öyküsü. Gizemli ve hatta komik bir aşkın,unutuşun ve hatıranın, hüznün ve mutluluğun, cennet ve toprağın, suç ve cezanın ama her şeyden çok sevginin romanı. “Bu kitap son sayfayı bitirdikten çok sonra bile sizinle kalıyor.” Daily Mail
  • Kenn Harper
    insan sesi mp3 - Türkçe
    39 Ayrım
    610,24 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Nuray Koç
    Minik'in öyküsü çoğumuzun defalarca bir yerlerde izlediği, okuduğu hatta belki de tanık olduğu o trajik olaylardan biri. Gerçek vatanlarından koparılıp değişik pek çok sebep için başka ülkelere götürülen insanların yaşadığı o korkunç sürgün hayatı Minik, babası ve yakınları için de o utanç verici yüzünü göstermiş. Dünyanın birçok yerinde farklı ırklardan insanlar; Kızılderililer, siyahlar ve daha niceleri köle tüccarlarının insanlık dışı amaçları uğruna yurtlarından ve hayatlarından edilmişlerdi. Ama Minik'in öyküsünün tümünden daha acı ve çarpıcı olan yanı, bu sürgün trajedisini yatanların birer bilim adamı olmaları. Bilimsel etkin ve insanlık sınırlarının zorlandığı öykünün kahramanları, gördüğümüzü sandığımız gerçeklerin aslında "gerçek" acıyla dolu öyküler olduğunu anlatıyor bize.
  • Necmettin Şahinler
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    176,78 KB
    Eser Türü: Kitap
    Kur’ân, üstün yaratılışının bir karşılığı olarak insana verilen tüm organların, Allah’a inanma, O’na yönelme, O’nun irâdesine uygun bir hayat sürme ve âyetlerini tetkik etmeye aracı olmaları hâlinde bir değer taşıdığının altını çizmekte, hakîkati anlama/keşfetme noktasında bu fakültelerini kullanmayan/kullanamayan insanları çok ağır bir sıfatla diğer canlıların derecesine düşürmektedir: “Gerçek şu ki, Biz, cehennem için, kalpleri olup da gerçeği kavrayamayan, gözleri olup da göremeyen, kulakları olup da işitemeyen görünmez varlıklardan ve insanlardan çok canlar ayırmışızdır. Hayvan sürüsü gibidir bunlar; hayır hayır, doğru yolu kavramakta onlardan da aşağı: Körcesine dalıp gitmiş olanlar işte böyleleridir.” Yeni yüzyılda şehirler/ülkeler birer “Körler Çarşısı”na dönüşmüştür. Allah’ın zikrinden uzaklaşanların, kendilerini ihtiyaçsız görenlerin, mânevî zenginlik yerine dünyevî zenginlik peşinde koşanların, bakanların ama göremeyenlerin, duyanların ama işitemeyenlerin oluşturduğu bu çarşıda/dünyada hakîkati dile getirmek neredeyse anlamını yitirmiştir. Din insanların içlerinde/gönüllerinde yankı bulur ve sonra dışarıya yansır. Hiçbir toplumda din, tepeden tabana, yönetenlerden halka, zenginlerden yoksullara doğru yayılmamıştır. Çünkü dinin sahibi Allah’tır ve hakîkatin güçlülerin imkânlarına ihtiyacı yoktur. Hidâyet ancak, hidâyeti tercih edenler için tecellî eder. İşte bu noktada Abese Sûresi “göz açan” bir sûredir. Bu kitapta gözleri görmeyen bir sahâbî olan Abdullah b. Ümmü Mektûm üzerinden “Abese Sûresi”ni anlamaya çalışacağız ve O’nun Hz. Peygamber’in yanına gelip dinini öğrenmek ve arınmak amacıyla nasıl ısrarlı/coşkulu bir çaba gösterdiğinin izlerini takip edeceğiz. İnanıyoruz ki; Abdullah b. Ümmü Mektûm’un hayatı/aynası, her devrin/zamanın “Körler Çarşısı”nda yaşayan birçok insanın gönül gözünü açacak ve onların perdelenmiş/kararmış bakışlarına aydınlık/nûr/ışık getirecektir. Çünkü “anlamadan inanmak, inanmadan yaşamak, yaşamadan anlatmak, anlatmadan hayatta kalmak mümkün değildir.”
  • Ramazan Deveci
    metin - Türkçe
    1 Ayrım
    228,21 KB
    Eser Türü: Kitap
    İşte büyük şeytanın önündeyim. Neydi benim şeytanım Allah yolunda önüme çıkan engel neydi? Çocuklarıma olan sevgim mi? Dünya malına olan tutkum mu?Egom, enaniyetim,kendimi beğenme duygum mu? Bugün onu taşlamam gerekiyordu. İnsanın şeytanını tesbit etmesi de zordu.’’Sevdiklerinz sizin için bir fitne olabilir’’diyordu Allah. Sevdiklerimin sevgisini sorgulamam gerektiğini düşündüm. Kalbi yokluyordum. Dünya malına karşı bir sevgim, arabalrım evlerim olsun çabam,çok para kazanma arzum yoktu. Kendi şahsım söz konusu olduğunda dünya ya karşı ilgisizliğim ve kaygısızlığım avlatlarım söz konusu olduğunda bir kaygıya dönüşüyordu. Evlatlarımın dünyalrın bu kadar kaygıı etmem doğru muydu? Bu bir tevekkülsüzlükmüydü? Neydi bu durumun nedeni sevgi miydi ? O zaman taşlamam gereken neydi tevekkülsüzlüğüm mü,yoksa sevgim mi? Hac günlüklerini gün gün tutmaya çalıştım.Bulunduğum ruh halini o anki duygu ve düşüncelerimi yazdım. Gezdiğimiz, ziyaret ettiğimiz yerlerle ilgili teknik bilgileri ekledim. Hac ilgili rükunları yaşarken, fıkhi bilgileride ekledim. Böylece okuyucu yaşanan bir haccın içerisinde fıkhi bilgileri hac ile ilgili ayet ve hadisleri de öğrenmiş olacak. Ve tabiki daha çok, haccın insanın duygu ve düşüncelerindeki etkisini, hac ibadetini anlamını kendimce yazmaya çalıştım.

Sayfalar