Yazara Gore Listeleme

Sanat, alımlama estetiği, keşif, haz ve sağaltım arasındaki ilişki.

Adorno, Kültür Endüstrisi, Metalaşma, Sermaye, Sanat Ekonomisi, Bienal, İstanbul Bienali

SOLUK SOLUĞA OKUNACAK BİR MİLLÎ MÜCADELE ROMANI: HAİN Yıl: 1919. Tüm dünyanın her fırsatta gözünü diktiği, Türk milletinin gözbebeği olan İstanbul işgal atındadır. Evlerde tedirginlik, sokaklarda korku, insanlarda umutsuzluk hakimdir. Bir Türk zabiti olan Ahmet Muhtar, tıpkı mensubu olduğu millet gibi Balkan ve Cihan Harbi’nin tüm yaralarını, yorgunluğunu üzerinde taşımaktadır. İtilaf Devletleri’nin her geçen gün kuşattığı İstanbul’da inançları sarsılmış biçimde ayakta kalmaya çalışmaktadır. Anadolu’daysa durum bambaşkadır. Umudun, cesaretin, vatan sevgisinin bir ateş gibi parladığı yürekler Mustafa Kemal Paşa’nın çevresinde bir daire çizmektedir. Paşa, Anadolu’da bir hareket başlatmaya ve cumhuriyete doğru giden yolda ne kadar engel varsa temizlemeye ant içmiştir. İstanbul’u çalkalayan bu gelişme, Ahmet Muhtar’ın da kulağına gelmiştir. O, bu hareketin başarıya ulaşacağından emin değildir, üstelik artık fikirleri değişmiş biri olarak değişime inanmaktadır. İngilizlerin kendisine sunduğu iş birliği teklifi de ayaklarını yerden kesecek kadar caziptir. Yoksa birçok cephede savaşmış, Enver Paşa’ya hayran, gözü karalığıyla meşhur olmuş Ahmet Muhtar hainlerin safına mı katılacaktır? “Sakarya: Türk Bitti Demeden Bitmez”, “Büyük Taarruz: Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu” ve “İstiklal: Vatanımda Bir Tek Düşman Kalmasın” adlı eserleriyle tarihimizin en kritik sayfalarını cesurca aydınlatan Selim Erdoğan, bu kez “Hain: Mezarıma Tükürecekler” romanıyla okurları Millî Mücadele yıllarına götürüyor. Rum, Yahudi ve Ermeni tüccarlar, Türk savaş gazileri, İttihatçılar, Kuvvacılar, İngiliz subayları, Türk zabitleri, Kemal Paşa taraftarları, cami imamından berbere kadar pek çok mahalle figürü, Beyaz Rus göçmenler, Pera’nın müdavimi Avrupalılar ve Levantenler, şöhretli paşalar, hainler ve kahramanlar; dönemin İstanbul’u ve Anadolu’su arasında sinematografik biçimde okurlara sunuluyor. Güçlü bir tarihçinin güçlü bir romancıya dönüştüğü Hain soluk soluğa okunacak ve uzun yıllar tarih severlerin başucundan eksik olmayacak…

Fırtınalı bir gecede Molly Clarke her şeyden kaçtı. Arabası evinden kilometrelerce uzakta terk edilmiş hâlde bulunmuştu. Ardında bıraktığı notta, ailesinin onu aramasını istemediği yazıyordu. Hep öyle olurdu zaten. Kadınlar, sıfırdan başlama umuduyla ortadan kaybolurlardı. Peki ama ona aslında ne olmuştu? Yol ortasında benzini bitmiş, sonra da adamın biri onu güvenli bir yere bırakmayı teklif etmişti. Ama kapılar kapandığında Molly korkunç bir yanlış yaptığından endişelenmeye başlamıştı. İki hafta sonra kızı Nicole, arama çalışmalarının tekrar başlaması umuduyla annesinin en son görüldüğü küçük ve ıssız kasabaya dönmüştü. Kasabalılar anlayışlı ve yardımcı olmaya hevesliydi. Ancak sırlar bir bir ortaya dökülüp de Nicole’ü o geceyle ilgili gerçeklere yaklaştırdıkça, genç kızın etrafını saran tehlike çemberi de daralmaya başlayacaktı. “Bu kitap, sürprizlerle dolu bir gerilimden çok daha fazlası.” —Angie Kim “Şaşırtmacası bol, tüyler ürperten bir hikâye.” —Newsweek “Temposu bir an bile düşmeyen bir psikolojik gerilim.” —GMA.com “Bir anne ile çocukları arasındaki bağa dair bu etkileyici anlatı, Walker’ın türün zirvesindeki yerini pekiştiriyor.” —Publishers Weekly (starred review) “Uykularınızı kaçıracak klostrofobik bir psikolojik gerilim. Anneler ve kızları arasındaki karmaşık ilişkiyi kusurlu karakterler aracılığıyla anlatırken bir yandan da o şok edici sona doğru insana tırnaklarını kemirten bir tempoyla ilerliyor.” —Buzzfeed “İnsanı hayretler içinde bırakan bu psikolojik gerilimi sakın kaçırmayın.” —OK! Magazine “Ters köşelerle dolu, sürükleyici bir psikolojik gerilim.” —Adrian McKinty “Wendy Walker harikalar yaratmış. Bu kitabı sadece okumadım, resmen yalayıp yuttum!” —Karen Dionne “Wendy Walker her zaman şahane kitaplar yazıyor ama Sakın Peşimden Gelme şimdiye kadarki en iyi romanı. İnsanı olabilecek en iyi şekilde rahatsız ediyor ve gerçekten çok ilgi çekici.” —Samantha Downing “Dile getirilmesi zor bir trajedi yaşamış bir aileyi merkezine alan Sakın Peşimden Gelme, aile bağlarının ve bağışlama kapasitemizin gücünü gözler önüne seriyor. Bu arada da okuru sürekli diken üstünde tutarak o heyecan verici sona doğru sayfaları hızla çevirmesini sağlıyor. Elimden bırakamadım!” —Kathleen Barber “Sakın Peşimden Gelme psikolojik gerilimin üst seviyesi. Mükemmel kurgusu ve kompleks karakterleriyle Walker’ın şimdiye kadarki en iyi romanı.” —Cristina Alger Wang