Yazara Gore Listeleme

  • İbrahim Tüzer - Muhammed Hüküm
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    6,19 MB
    Eser Türü: Kitap
    Edebiyat sosyolojisinin eser, yazar, okur ve basım - yayın - dağıtım arasındaki ilişkiler üzerinden ilerleyen yapısı, günümüz karmaşık toplumlarını anlayabilmek için oldukça önemli imkanlar sunmaktadır. Kavramları kurcalayarak onlarla ilgili derinlikli ve tartışmalı alanları irdeleyen Edebiyat Sosyolojisi, diğer taraftan bilimsel bir bakış açısıyla işaret ettiği veri ve analizlerle edebiyat araştırmalarının da önünü açabilecek bir konuma gelmiştir. Bugünün dünyasından topluma ve edebi esere yansıyan piyasa, reklam, tüketici, üretici gibi kültürel ve bireysel farklılıkların oluşturduğu birçok ilişki, edebiyat ve sosyoloji birlikteliği ile açığa çıkarılıp anlamlandırılabilmektedir. Bu toplumsal bağların ardında eserlerin içeriğindeki sosyolojik veriler de başlı başına edebiyat sosyolojisi kavramı için bir yönelim oluşturabilmektedir. Diğer taraftan estetik olanın ihmal edilmeden yer verildiği edebi eserdeki tip, karakter, mekan, zaman, dil - üslup gibi unsurların her biri, toplum ve edebiyat arasındaki ilişkinin okunabileceği önemli bağlantı yollarıdır. Bu kitap, sözü edilen yönelimleri bir arada değerlendirme gayretiyle kalem alınmıştır. Edebiyat hayatın bir yansımasıdır. yargısının etrafındaki sorulara tatmin edici cevaplar vererek edebiyat ve hayat arasındaki ilişkiye dikkat çekmek; yerli bir edebiyat sosyolojisinin oluşması adına imkanları yoklamak ve edebî metinlerin anlam alanlarının derinleşmesinde edebiyat sosyolojisinin katkısını belirlemek temel çıkış noktasıdır.
  • Prof. Dr. Cemal Kurnaz
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    9,64 MB
    Eser Türü: Kitap
    Ben Türk şiirini gül-i ra'nâya benzetiyorum; yarı sarı yarı kırmızı... Halk ve divan geleneğinden beslendiği için iki renkli. Rengini, kokusunu bizim havamız, suyumuz ve toprağımızdan alan, bizim besleyip büyüttüğümüz bir gül. Edebiyatımızı doğru anlayabilmek için önce zihnimizdeki ikiliği kaldırma-mız gerektiğine inanıyorum. Türk kültürü, tarihi ve sanatı gibi edebiyatı da bir bütün. Şiir de bu bütünlük içinde gelişimini sürdürüyor. Farklı estetik çizgilere sahip olmakla birlikte, ortak bir kültür birikimine yaslanan halk ve divan edebiyatlarımızın müşterekleri tahmin ettiğimizden çok daha fazla. Şimdiye kadar ısrarla farklı taraflarına dikkat çekildiğinden bu ikisinin biri birine zıt ve tamamıyla farklı edebiyatlar olduğu sanılmış, arada uçurumlar yaratılmıştır. Ben bunun böyle olmadığını örnekleriyle ortaya koymaya çalıştım.
  • Freida Mcfadden
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,94 MB
    Eser Türü: Kitap
    On bir yaşındaki Nora Davis odasında ödevlerini yaparken babasının bodrumda kadınları öldürdüğünden bihaberdi. Ta ki polisler gelene kadar. O günlerin üzerinden yıllar geçmişti. Babası ömrünü parmaklıklar ardında çürütürken Nora başarılı bir cerrah olmuş, sessiz, yalnız bir hayat sürmeye başlamıştı. Kimse babasının ünlü bir seri katil olduğunu bilmiyordu. Nora da bunun böyle kalması için elinden geleni yapmaya kararlıydı. Fakat bir gün hastalarından birinin öldürüldüğünü öğrenecekti. Üstelik genç kadın, Nora’nın babasının kurbanlarını öldürdüğü o eşsiz, korkunç yöntemle öldürülmüştü. Birileri Nora’nın kim olduğunu biliyordu. Birileri bu dehşet verici suçun cezasını onun çekmesini istiyordu. Ancak Nora, babası gibi katil değildi. Polisler onu suçlayamazdı. Bodrumuna bakmadıkları sürece…
  • Harriet Muncaster
    insan sesi mp3 - Türkçe
    5 Ayrım
    50,50 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Demet Polat
    Yarı vampir, yarı peri! Benzersiz ve çok eğlenceli! Isadora Moon çok özel çünkü herkesten farklı! Annesi peri, babası vampir… Isadora da yarı peri, yarı vampir! İkisinden de özellikler taşıyor. Kar perisi olan teyzesi onları ziyarete gelip sihirli kar yağdırınca Isadora çok seviniyor çünkü karda oynamaya bayılıyor. Kendisine sihirli kardan yeni arkadaşlar yapıyor. Ama o da ne? Sihirli kar erimeye başladı. Bakalım Isadora yeni arkadaşlarını erimeden önce kurtarabilecek mi? 20’den fazla ülkede yayımlanıyor, çocuklar bayılıyor!
  • Britney Spears
    metin - Türkçe
    3 Ayrım
    416,93 MB
    Eser Türü: Kitap
    “KÜÇÜK BİR KIZKEN, LOUISIANA’DAKİ EVİMİZİN ARKASINDA YER ALAN SESSİZ ORMANLARDA şarkılar söyleyerek saatlerce yürürdüm… Eve dönmeden önce, özenle düzenlenmiş bir bahçenin içinden ve bir yüzme havuzunun yanından geçerek komşumuzun evine uzanan yola sapardım. Isıyı hapsedip tenimde enfes bir his yaratacak şekilde sıcacık kalan küçük ve yumuşak çakıl taşlarıyla dolu bir taş bahçeleri vardı. O taşların üstüne uzanır, gökyüzüne bakarak ve hem aşağıdan hem yukarıdan gelen sıcaklığı hissederek, Hayatta kendi yolumu çizebilirim. Hayallerimi gerçekleştirebilirim, diye düşünürdüm.”
  • Jack Ketchum
    metin - Türkçe
    2 Ayrım
    1,30 MB
    Eser Türü: Kitap
    “Komşu Kızı, vadettiği dehşeti yerine getiriyor, tek solukta okuyacaksınız.” —STEPHEN KING Çağdaş ekstrem korku edebiyatının en sarsıcı kalemlerinden Jack Ketchum, gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı Komşu Kızı ile insan ruhunun en karanlık sınırlarında dolaşarak suskunluğun ve baskının kalıcı izlerini gözler önüne seriyor. Sessiz bir Amerikan banliyösü. Çocuk çığlıklarıyla dolu arka bahçeler, güven dolu evler. David, o yazı asla unutamayacaktı. Chandler ailesinin yanına sığınan Meg ve küçük kardeşi Susan’ın hayatına girmesiyle, masum oyunların yerini bastırılamayan bir kâbus almaya başladı. Çünkü Ruth Chandler’ın bodrum katında, insan doğasının en acımasız, en çarpık yüzü ortaya çıkıyordu. Bu delilik, Ruth’un üç oğluna ve nihayetinde tüm mahalleye bulaşacaktı. Bütün bu vahşetin tek tanığı, on iki yaşındaki David, vahşete ortak olmak ya da karşısında durmak arasında bir karar vermek zorundaydı. Acıyı bildiğinizi mi sanıyorsunuz?
  • Johannes G. Deckers
    insan sesi mp3 - Türkçe
    13 Ayrım
    201,41 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Mesut Bayındır
    Erken Hıristiyan ve Bizans sanatı, temelde Avrupa ortaçağı ve modern çağ sanatıyla sıkı bir ilişki içindedir. O dönemde yaratılan imgeler hâlen dünya çapında Batı medeniyeti olarak adlandırılan kültürel kimliğin temel unsurlarından biri olmakla birlikte, Ortadoğu ve Afrika Hıristiyanlığını şekillendirmiş, Batı İslam mimarisi ve süsleme sanatının da ilham kaynağı olmuş ve onu beslemiştir. Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi’nde Bizans Sanatı Profesörü olan Johannes G. Deckers, bu çalışmasında Hıristiyan sanatının kökenlerini ve Bizans estetiğinin yüzyıllara yayılan etkilerini ele alırken ikonaların dini ve siyasi rolü, bazilika ve merkezi planlı yapıların mimari programları, Bizans şehirlerinde sanatın kamusal alandaki yeri gibi detayları da göz ardı etmeyen zengin bir anlatı sunuyor. Ayrıca özenle seçilmiş görsellerle dönemin renklerini sanat ve tarih meraklılarıyla buluşturuyor.
  • Arman Arian
    insan sesi mp3 - Türkçe
    4 Ayrım
    66,88 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Tülay Erduran
    Ben onu, o da beni.” Arman Arian Kadınlar çığlık, erkekler ise nara atarak yolun kenarına koşuştular ve Gerşasb o heybeti, kılıcı ve zırhıyla onların arasından hızla geçerek Demavend’in zirvesine doğru gitti. Son yağışlar sayesinde havanın tozları temizlenmişti. Zirve çok net bir şekilde görülebiliyordu. Yırtık dosyaları kenara attım. Bu, artık ne hikâye, ne mitoloji, ne uyku, ne de uzak bir şeydi! Sonra masayı odanın ortasına doğru çekip pencereleri açtım. Artık eski olduğunu düşünmediğim kanepeyi, Demavend’e bakan en büyük pencerenin önüne kadar çektim ve dürbünümle oraya yaslanıp bekledim. Zamanın geriye kalmış son dakikalarından faydalanmak ve düşünmek için iyi bir fırsattı. Öğle yemeği yemeden orada öylece oturdum ve dürbünle Demavend’e baktım. Tam günbatımı zamanıydı ki binlerce yıl aradan sonra büyük dağdan ateş saçan ilk parıltılar fışkırdı ve duvardaki saat durdu! Kol saati de aynı şekilde durdu. Artık hiçbir akrep ve yelkovanın ileriye doğru hareket etmeyeceğini anladım, çünkü zaman bitmişti…
  • Adalet Ağaoğlu
    insan sesi mp3 - Türkçe
    29 Ayrım
    448,85 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: Ayşe Baş Gönül
    Türkiye Cumhuriyeti’nin analizi niteliği taşıyan “Dar Zamanlar” serisinin dördüncü kitabı Dert Dinleme Uzmanı, Adalet Ağaoğlu’nun on sekiz yıl aradan sonra yazdığı roman. Ağaoğlu, her dert dökümünün simgesel anlam ve çağrışımları olduğunun altını çizerek, toplumsal ahlakın bozulması, yozlaşması ve sonunda bireyin kendisinin bile farkına varamadığı değişim ve dönüşümünü muzip bir dille anlatıyor. Yayınevinde çalışan bir editör, başkalarının kitaplarını titizlikle düzeltirken, içinden geçtiği çağrışım, anı ve hesaplaşma karmaşasıyla boğuşur ve bu süreçte yaşadıklarını defterine hatırında kaldığı gibi çalakalem kaydeder. Sonuçta, metinlerin ve gündelik dilin birbirine karıştığı yepyeni bir anlatım çıkar ortaya. Dert Dinleme Uzmanı’nda isim, zaman, mekân belirsiz; çünkü günümüzde kalıcı olan adlar değil görsellik. Hayatımız şifreler üzerinden akıp gitmekte, ta ki kendimize tamamen yabancılaşıncaya kadar. “Büyük incelik ve iyilik hassasiyeti, kötülüğün kötüsünden daha mı beterdir acaba? Ömrüm bunun yanıtını aramakla geçecekti ve öyle oldu galiba. Kırmızı kaleme paydos Hayattan ânlık sıçrayışlar Defter kâğıtlarının tersine geç bakalım: Bilmiyorsunuz ama sizin de sonunuz yaklaşıyor önlü arkalı sayfalar!..”
  • Isée Bernateau
    insan sesi mp3 - Türkçe
    11 Ayrım
    304,52 MB
    Eser Türü: Kitap
    Seslendiren: büşra yavuz
    Paris Cité Üniversitesi UFR IHSS Psikanalitik Çalışmalar Bölümü’nde profesör. Fransa Psikanaliz Derneği (APF) üyesi psikanalist. Araştırmalarını çoğunlukla ergen psikolojisi üzerine yoğunlaştırmıştır. L’adolescent et la separation (PUF, 2010; Ergen ve Ayrılık, YKY, 2024) ve Jacques André ile birlikte kaleme aldığı Les territoires de la haine (PUF, 2014) gibi yapıtları bulunmaktadır. Ev, memleket, doğum yeri nedir? Oraya neden ve nasıl bağlanırız? Peki yerin ruhsal, yani psişik önemi; hayali ve simgesel olanla ilişkisi? Bir yerde ikamet etmek, bir yere kök salmak, hafıza mekânları, yok-yerler hayatın sınırlarını nasıl çizer? Ergenlerle yaptığı klinik çalışmalarla tanınan Isée Bernateau bu kez ergen-yer ilişkileri arasında mekik dokuyor. Yolu Georges Perec, Gus Van Sant, Marc Augé, Sigmund Freud, Martin Heidegger, Jacques Lacan gibi isimlerle kesişen Bernateau, ruhsallığın kıyısında, sözcüklerden Denize Nazır bir yer inşa ediyor. Ergenlik dönemi, yer ile kurulan ilişkide hakikat anlarından biridir, çünkü öznenin çeşitli demirleme noktalarının yeniden derinlemesine ele alındığı bir dönemdir. Bir çocuk ergenliğe ulaştığında, başta doğduğu yer olmak üzere çocukluğunun önemli yerlerinden ayrılmak ve uzaklaşmak durumunda kalır. Demir atılır ve alınır; sonsuza kadar yere sabitlenmez, hatta tam tersi. Ancak demir alındığında bile o demir atma noktaları, insan ruhsallığının vazgeçilmez koordinatları olmaya devam eder. “İnsan her zaman bir yerdedir. Yer de zaman gibi bireyin ne olmuş olduğunun izlerini verir ve kim olduğunun çizgilerini çizer. Yaşamın ergenlik gibi dönüşüm evrelerinde zamanda ve yerde, bu yapılandırıcı unsurlarda yeni ayarlar yapılır ve birey sonraki dönemin öncelemelerini hazırlar. Bu geçişler, yenidoğandan bebekliğe geçişte beşikten odaya; bebeklikten oyun çocukluğu olmaya geçişte odadan evin bütününe ve daha sonra parka, bahçeye, kimi zaman anaokuluna, okul çocukluğunda evden, bahçeden elbette okula ve sokağa, ergenlikle birlikte ise dışa çıkma zorunluluğu ile evin temsil ettiği her yerden onun dışındaki mekânlara, yani ergen yerlere doğru olacaktır. Denize Nazır’da Isée Bernateau ergenlerin yer/mekân/uzamla olan ilişkilerinin hemen tüm boyutlarını ele alan, psikanalitik klinikten edebiyata ve felsefeye uzanan çağrışımlarla çok önemli saptamalar içeren bir yazılar demeti sunuyor bize.”

Sayfalar